Dün,eski Kültür ve Turizm Bakanı ve AK Parti İzmir Milletvekili Ertuğrul Günay, Egeli Sabah'ı ziyaret etti. Uzun uzun sohbet ettik. Siyasette koltuklar gelip geçici; kalıcı olan ise insanların üstlendikleri görevler sırasında yaptıkları hizmetler; bıraktıkları insani izler. Siyasi reflekslerden sıyrılarak, objektif bakış ile değerlendirelim. Kanımca Ertuğrul Günay; son yıllarda Türkiye'nin gördüğü en başarılı Kültür ve Turizm Bakanı'ydı.
Hatırlayalım. Günay, bakanlık görevini bıraktıktan sonra attığı ilk tweet'te "Selimiye Camii ve Çatalhöyük antik şehrinin UNESCO listesine girmesini, görevimin en onurlu anıları olarak koruyacağım" diye yazmıştı. Evet, ne kadar onur duysa azdır. Ayrıca Günay döneminin bu cümleyle birlikte en önemli, en değerli başarısı 19. yüzyıl ortalarından itibaren yasadışı yollarla yurtdışına kaçırılan eserlerin sırayla ülkemize iadesini sağlamasıdır. Çok uzun yıllar bu sorun, çok sayıda kültür bakanı tarafından göz ardı edilmişti. Ertuğrul Günay ise çok ince bir diplomasi ve karşılıklı ikna turlarıyla, evrensel müzeler ile davalık olmadan, tamamen hak mücadelesi üzerinden, çok sayıda değerli eserin Türkiye'ye iadesini sağladı.

İLK AKLA GELENLER
Aklıma gelenleri hemen sıralayayım: Almanya'nın elinde 94 yıldır esir olan Hattuşa Antik Kenti'nden götürülen Boğazköy Sfenksi, Berlin Müzesi'nden ülkemize iade edildi. Elbette Günay bunu getirebilmek için Almanlar'a "Hattuşa'daki arkeoloji kazılarını sürdürmeyi istiyorsanız, bu esere bize iade edin" diyerek, süreci ustalıkla yönetti. Yine alt bölümü Antalya Müzesi'nde bulunan Yorgun Herkül heykeli de ABD'den Türkiye'ye getirildi. O muhteşem heykeli geçen ay Antalya Müzesi'nde gördüğümde, hayranlıkla izlemiş, içimden Günay'a teşekkür etmiştim. Örneğin Troia hazinelerine ait 20 parçanın üzerinde eserin yine ABD'nin Penn Müzesi'nden iadesi sağlandı. Bursa Sinanpaşa Camisi'ne ait çiniler, İngiltere'den getirildi.
Ertuğrul Günay'ın döneminde, kayıtlara geçerek yurtdışından getirilen irili ufaklı sikke, mühür gibi eser sayısı, toplam 4 bin 983'e ulaştı. Son olarak Almanya'dan Kanatlı Denizatı Broşu'nun da getirilmesi Günay'ın büyük başarısıdır. Kültür alanında, müzelerde yaptığı düzenlemeleri, restorasyon çalışmalarını, tarihsel mirası korumak için adımlarını saymadık bile.
Aynı Ertuğrul Günay, turizm alanında da çok başarılı oldu. Turizmcilerle birlikte çalıştı. Onları her zaman dinlemeyi, önerilerini almayı bildi. Altı yıla yakın sürdürdüğü bakanlık görevi sırasında; 2012 yılında Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı; Portekiz'de yapılan bir törenle Avrupa'nın en iyi turizm kuruluşu ödülünü aldı. Günay'ın döneminde 'kongre turizmi' sıralamasında İstanbul dünya birincisi oldu.
Yine Antalya'ya gelen turist sayısı 10 milyonun üzerine çıktı. İstanbul 9 milyona tırmandı. Almanya'dan gelen turist sayısı ilk defa 5 milyonun üzerine çıktı. Rusya'dan gelen turist sayısı arttı. Günay, görevi sırasındaki bu başarıları nedeniyle, alkışlanmayı hak ediyor.

BAŞKAN ADAYLIĞI
Dün Egeli Sabah'ı ziyaret eden Ertuğrul Günay'a, arkadaşlarımız İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na aday olup olmayacağını da sordu. Günay, bu tür sorulara usta bir politikacı olarak, çok dikkatli ortadan yanıtlar veriyor. Dünkü yanıtı da, yine aynı üslubu taşıyordu. Ama dışarıdan bakıldığında, AK Parti için, İzmir'de Büyükşehir'e aday gösterilebilecek isimlerin başında geliyor.
Zaten kamuoyunda ağırlıklı konuşulan iki isim var; biri Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı, AK Parti İzmir Milletvekili Binali Yıldırım, diğeri ise Ertuğrul Günay.
Siyasi kulisler, Binali Yıldırım'ın süreç yaklaştığında, AK Parti'den İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olabileceğini de fısıldıyor. Bir başka fısıltı daha var. Eğer AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Menderes Türel, yeniden aday olmayı istemezse; Ertuğrul Günay'ın Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı için, AK Parti'den aday gösterilebileceği de konuşulanlar arasında.
Bekleyip, izleyip, göreceğiz...