Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SÖZÜN ÖZÜ ÜNAL ERSÖZLÜ (EGE)

Önseçim çağrısı

Dün Güneydoğu izlenimlerimizi aktarmayı sürdüreceğimizi yazmıştık. Bir günlük ara verelim. Farklı bir pencere açalım. Önceki gece kütüphanemi karıştırırken, 1989 yılında Yüksel Çakmur'un "sevgi ve dostlukla, hep birlikte çok güzel günlere" notunu düşerek, nazikçe adıma imzaladığı "Sürgün Günleri" kitabıyla karşılaştım. Kitabın sayfalarını karıştırdığımda, doğrusu hem o günleri, hem de akıp geçen yılları düşünerek, içim burkuldu.
Türkiye, 27 Mayıs ve 12 Mart sonrası, 12 Eylül karanlığını da sırtlanıp bugünlere geldi.
Çok sayıda insan, ne çok bedel ödedi. İşte Yüksel Çakmur da, Zincirbozan sürgünüyle o ağır bedelleri ödeyen siyasetçilerden biri. CHP'ye çok emeği geçen bir isim. İzmir ve Türkiye siyasetinde iz bırakan insanlardan biri.
1971'de 29 yaşında Buca'ya belediye başkanı, 1973 ve 1977 seçimlerinde İzmir'den milletvekili seçilmişti. Kabinede iki kez Gençlik ve Spor Bakanlığı yapmıştı. 12 Eylül Askeri Darbesiyle sürgünler yaşadı, yıllarca siyasetten uzak tutuldu, çok zor günler geçirdi. Sonrasında ise 1989 yılında İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olmayı başardı. Hizmet etti. Demokrat, reformcu, kararlı bir politikacı portresi çizdi. Tam 45 yıldır siyaset ortamında bulunan, şu an ise siyaseti sağduyusuyla izlemeyi sürdüren Çakmur, geçtiğimiz cumartesi günü, İzmir Karşıyaka'da akşamüstü saatlerinde, minik bir kafede, üç yüz kişinin önünde bir değerlendirmede bulundu.

ÖNSEÇİMLE SAHAYA TAM İNDİ
Dün Yüksel Çakmur ile telefonda konuştuk, eski günleri andık, ardından da bu çıkışı konusunda, kendisinden bilgi aldık.
Çakmur'un amacı; CHP'de "parti içi demokrasi" konusunda mücadele vermek. Hatırlayacaksınız, Mart ayında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na 'parti içi demokrasi' vurgusu yapan bir mektup da yine eski Büyükşehir Belediyesi Başkanı Yüksel Çakmur tarafından verilmişti. Çakmur bu kez 'önseçim' vurgusuyla tam olarak sahaya inmiş durumda. Dün telefonda uzun uzun ne düşündüğünü anlattı.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun son İzmir ziyaretinde Swiss Otel'de ilçe başkanlarıyla yaptığı toplantıda sarf ettiği 'Hastalıklı bir üye yapımız var' sözlerini, yeniden hatırlattı. Ve yapıcı bir üslup ile Kılıçdaroğlu'nu eleştirdi. CHP'yi kastederek "Hedefi olmayan gemiye hiçbir rüzgar yardımcı olmaz" diyen Çakmur; kardeşliği, eşitliği ve sosyal adaleti sağlayacak ideolojinin; sosyal demokrasi olduğunun altını çizdi. Ama bir yandan da telefon konuşmasını, CHP'nin kendi iç dinamiğine getirerek, parti içi demokrasiye vurgu yaptı. Çakmur, aynı konuda şunları söyledi:
"Tüzükte ikinci maddede diyor ki; 'hukukun üstünlüğüne, insan haklarına dayalı, çağdaş, uygar, katılımcı, çoğulcu bir demokrasi anlayışını, halkça düzen kurmak için, temel yapacağız...'
Peki madem tüzüğe bunu yazdınız o halde neden uygulamıyorsunuz? Neden önce kendinizde demokrasiyi hayata geçirmiyorsunuz?"
Çakmur, partide en tepedeki kadroların kendi kendilerini tayin ettikten sonra, bir de belediye başkanlarını atadıklarını belirtti. Sonra da bu tabloyu "oligarşik" bir yapı olarak niteledi.

SİYASET KULİSİNDE DİLENDİRİLİYOR
Yüksel Çakmur'a bu eleştirilerinin, İzmir ve Türkiye'de, CHP tabanında nasıl karşılandığını, nasıl tepkiler aldığını da sorduk. "Çok olumlu tepkiler alıyorum. Çünkü tabanda tam olarak demokrasi isteği var. Bunu duyuyorum. Üyeler önseçim istiyor" diyen Çakmur, genel başkanlar dahil, herkesin halkın önüne çıkması gerektiğini belirtti.
"Eğer önseçim olmazsa çok büyük yanlışlık yapılır" diyen Çakmur, bir çağrıda bulundu:
"Lütfen sandığı koyun, bütün kayıtlı üyeler sandığa gitsin; Karşıyaka'da, Buca'da, Çiğli'de, tüm ilçelerde; Büyükşehir'de, kimi görmek istiyorsa, ona göre oy atsın."
Siyaset kulislerinden kulağımıza ulaşan fısıltılar; Çakmur'un bu çağrısının CHP tabanında çok konuşulduğu yönünde.
İzleyip göreceğiz.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA