Sabah Ege ekibinin hazırladığı; "Ege'nin değerlerini" öne çıkarmaya çalıştığımız; sizlere de ulusal boyutta sunduğumuz Egeli Sabah'tan, hepinize içtenlikle merhaba.
Aslında "Ege Bölgesi'nin değerlerini", bu gazeteye sığdırmak olası değil. Bizimki sadece bir dokunuş ya da farkındalık yaratma çabasının, çok küçük bir parçası. Üstelik bunu yaparken, Ege'nin ayrıcalıklı zenginliğini daha iyi paylaşabilmek adına, daha çok kültürel-tarihsel mirası öne çıkardık. Yoksa başta ekonomi olmak üzere, diğer alanlara girdiğimizde, Ege'nin Türkiye'nin neresinde olduğunu rakamlarla sizlere aktarmak için, bu ve benzeri, çok sayıda özel çalışma gerekir.

KİNZER'İN İŞARET ETTİĞİ
The New York Times gazetesinin 4 yıl Türkiye şefliğini yapan usta gazeteci Stephen Kinzer, on yıl önce görev süresini tamamlayıp ABD'ye dönünce, bir kitap yazmıştı:
"Hilal ve Yıldız" (İki Dünya Arasında Türkiye) adıyla.
Kitap biraz "Dost acı söyler" tadındaydı. Kinzer, Türkiye'nin bazı engelleri aşması halinde, dünyanın en önemli ülkelerinden biri olacağını öne sürüyordu kitabında. Kitabı yazmadan önce Türkiye'yi adım adım dolaşmıştı. Bir yerinde, insanı acı acı gülümseten satırlar vardı. Stephen Kinzer, Türkiye'nin zengin tarihsel mirasına da değiniyordu. Ülkemize gelmeden önce ise Türkiye'de bu kadar büyük bir tarihsel miras ile karşılaşabileceğini hiç ummadığını itiraf ediyordu.
Belki Kinzer'in bu kitabı yazdığı on yılın sonunda, çok ciddi yol kaydedildi. Artık dünyanın birçok ülkesinde, Türkiye'nin tarihsel mirasının zenginliği konuşuluyor.
Evet başta İzmir olmak üzere, Ege'nin tümünün bu alandaki ayrıcalığı da dikkat çekiyor.
Zaten sadece dokunduğumuz bu konuda, sayfalarımızı karıştırdığınızda; biz Egeliler'in ne büyük bir zenginliğin üzerinde yaşadığını daha iyi anlayacaksınız. Yine tüm Ege, ekonomik potansiyeli açısından da, Türkiye'nin en şanslı bölgelerinin başında geliyor. Prof. Dr. Fuat Keyman'ın nitelemesiyle; taşıdığı olanaklar, tarihsel mirası ve doğal güzellikleri nedeniyle; 'mazeretsiz kent' olan İzmir, bir yanda EXPO 2020'yi düzenlemek için ciddi bir yarışı sürdürüyor.
Bir yanda aynı İzmir, tüm Ege'yi kucaklayan 'bir kent havzası'nın lideri konumunda.
Sonuçta Ege Bölgesi, odağında İzmir ile bir 'kentsel alan olma' niteliği kazanıyor.

CİDDİ ZORUNLULUK
Son yıllarda yapılan ve devam eden fiziki projeler de, bu kentsel alanın hareket kabiliyetini, çok çoğaltıyor.
Küçük bir örnek: Ulaştırma Denizcilik Haberleşme Bakanlığı'nın yapımını üstlendiği Sabuncubeli Tüneli bitirildiğinde, İzmir- Manisa arası 15 dakikaya inecek. Keza diğer büyük projeler, bu hareketliliği ilerletecek.
Örneğin İzmir-İstanbul otoyolu, İzmir-Ankara hızlı treni gibi önemli projeler. Her ikisi de sonuçlandığında, İzmir'in İstanbul ve Ankara'ya ulaşma süresi 3.5 saat olacak.
Bunlar yol üzerindeki merkezlerle birlikte, İzmir odaklı tüm Ege'yi kentsel alan haline getirirken; bölgeye yeni ekonomik, sosyal, kültürel yollar açacak. Artık İzmir ve Ege'deki yerel yöneticilerin de, bu farkındalığı taşıyarak, geleceğe daha geniş bir bakış açısıyla yaklaşması, planlamalarını bu gelişmelere göre yapması, ciddi zorunluluk.
Değişen İzmir ve Ege Bölgesi'nin kentsel alan haline dönüşmesi, iyi algılandığında; girişimciler için de yeni ekonomik fırsatlar doğacak. Yaşam kalitesi yüksek İzmir ve Ege Bölgesi, yeni yatırımlar için de müthiş olanaklar taşıyor. Bu gelişmeler, özellikle İzmir'i 'fiziki sorunlarını da' çözdüğünde, gelecekte küresel şehirler arasına katabilir.

YILDIZI PARLAYACAK
İzmir'in 'küresel bir şehir' olabilmesi, elbette artık kentsel alan halini alan Ege Bölgesi'ni de çok olumlu etkileyecektir. Yani sosyolog Sakia Sassen'in; 'büyük ulusaşırı kurumsal şirketlerin karargahlarının bulunduğu; mali, teknolojik, danışmanlık hizmeti cenneti Şehirleri' tanımlamak için kullandığı 'küresel şehir' kavramına, Türkiye'de en yakın olan şehir, İstanbul'dan sonra İzmir'dir.
İzmir yaşaması gereken fiziki değişimi ertelemediği takdirde; kentsel havza haline dönüşen Ege'nin tümü ile birlikte, yakın ve uzak geleceğin en parlak şehridir.
İzmir'i iyi algılarken, bu gerçeği gözeterek, kente Ege Bölgesi ile birlikte bakmak, yeni yolların açılmasında önemli rol oynayacaktır.