Önceki gün, Ben TV'deki canlı yayında, gazeteci dostlarımız Erol Yaraş ve Hamdi Türkmen ile birlikte; İzmir Milletvekili, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım'ı ağırladık. Kabinenin en çalışkan bakanları arasında yer alan ve İzmir'e hizmette gösterdiği duyarlılık ile dikkat çeken Binali Yıldırım, farklı başlıklar altında, İzmir'i ilgilendiren projelerin durumunu anlattı. Bunların bir bölümünü, Egeli Sabah'ta dün sizlere yansıtmıştık.
Binali Yıldırım'ın anlattıkları arasında, üzüldüğüm bir konuyu paylaşayım. Bakan Yıldırım, Özelleştirme İdaresi tarafından hazırlanan, İzmir Pasaport'a marina yapılması projesinin, Sit Kurulu tarafından reddedildiğini vurguladı. Sit Kurulu, temel gerekçesinde, marinanın Pasaport'un görüntüsünü bozacağı yönünde görüş bildirerek 'ret' kararı almış. Bu karar da, konuyla ilgili tam ihaleye çıkılacağı zaman alınmış.
Sit Kurulu'na, bilime, uzmanlığa saygılı insanlarız. Binali Yıldırım da kendi yaklaşımıyla, bunu vurguladı. Ama Pasaport'a marina yapılmasına karşı olmayı, kendi adıma; sadece bir yurttaş ve İzmir'e aşık bir insan olarak, anlayabildiğimi söyleyemem. Bu karar bana çok tuhaf geldi. Dünyanın marinalar ile dolu birçok kentini gördüm.
Eminim Sit Kurulu üyeleri, benden çok daha fazlasını görmüştür. Şimdi dünyada çok sayıda kenti gören, alanlarında bu uzman insanlar; Pasaport'a bir marina yapılmasına nasıl karşı olabiliyorlar! Evet şurası bir gerçek ki, Sit Kurulu aldığı doğru kararlar ile kentlerin tarihi dokusunu da koruyor. Ama benim Pasaport'ta, marina istememeyi anlayabilmem, çok zor... Ne diyeyim...
Belki de böyle kararları almadan önce, bir de İzmirliler'e sormak gerekli!