Dün kaldığımız yerden sürdürelim yazıyı. Barselona güzel olduğu kadar, evrensel organizasyonlara ev sahipliği yapma fırsatları açısından, çok şanslı bir şehir sayılır. Çünkü 1888'den 41 yıl sonra, yani 1929 yılında, şehir EXPO'ya yeniden ev sahipliği yapmış. "1929 Barcelona Universal Exposition", 20 Mayıs 1929 ile 15 Ocak 1930 tarihleri arasında gerçekleşmiş. EXPO bu kez, Barselona'nın güneybatısında, Museviler yaşadığı için Montjuic adını alan tepede organize edilmiş.
Bu tepe, Barselona'nın en etkileyici noktalarından biri. Biraz İzmir'in Kadıfekale'sini andırıyor. Bütün kent, tüm güzelliğiyle ayaklarınızın altına renkli bir halı gibi serili. 1929 yılında nasılmış bilmiyorum; ama bugün kentin göbeğindeki limandan bu tepeye, otobüslerin yanında bir de teleferik çalışıyor. Gökyüzünde süzülerek, insana uçuyormuş hissini veren bir yükseklikte, yavaş yavaş, büyük bir keyifle yol alıyorsunuz. Teleferik, hem Barselona'da yaşayanlar tarafından çok kullanılıyor, hem de turistik bir araç olmuş. (Çıkış 12 euro).
Montjuic tepesinde 1929 yılında gerçekleştirilen EXPO'ya aralarında Almanya, İngiltere, Belçika, Danimarka, Fransa, İtalya'nın bulunduğu 20 Avrupa ülkesi katılmış.
Avrupa dışında, ABD ve Japonya gibi ülkeler de, etkin katılımcılar arasında.
TÜRKİYE DE KATILDI
Türkiye de, akıllıca bir yöntemle EXPO'nun katılımcılarından olmuş. Ama farklı bir yol seçmiş, tepeye bakan Barselona Limanı'na Karadeniz gemisini göndererek, üç ay boyunca özel bir sergi açmış. Dünkü yazımızda belirtmiştik. Barselona bugününü de derinden etkileyen şehircilik gelişimini 1888 yılında gerçekleştirmiş. Yani EXPO'nun gerçekleştirildiği Parc de la Ciutadella, kentin ana kamusal parkı konumuna dönüşmüş. Bu noktadan başlayarak kent merkezinde değişim yaşanmış, bugüne kalan ve ihtişamlı görünümleriyle kentin imzası haline gelen yapılar dikilmiş. Ayrıca çeşitli restorasyonlar gerçekleşmiş.
Kent mimari ve estetik açıdan en önemli adımlarını, 1888 yılında EXPO sayesinde atmış. 1929 EXPO'sunda ise Montjuic tepesinde, hem tarihi alanlarda restorasyonlar gerçekleşmiş, hem de kentleşme açısından, EXPO dünyada gelişen yeni mimari stiller konusunda, bir test zemini olmuş. Katalonya klasik tarzının yanına, modernizm eklenmiş. EXPO 1929'un anıtsal binası ise Katalonya Sarayı olmuş. (Palau Nacional de Catalunya).
Önü uzun bir alana ve tanımlanmış bir kapıya açılan saray, gerçekten çok etkileyici. İnsanı kendisine çekiyor, çok görkemli. Vaktimiz sınırlı olduğu için sarayın içini gezme fırsatımız olmadı. Ama dışarıdan ve uzaktan hayranlık duyarak izlediğimizi yazabilirim. EXPO'nun o dönem kazandırılan eserleri arasında, şimdi yaz festivallerinin yapıldığı bir antik tiyatro (Teatre Grec) ve 1992 olimpiyatlarında da kullanılan, bir olimpiyat stadı bulunuyor. 1929 EXPO'su İspanya Kralı Alfonso XIII tarafından açılmış. Barselona 1929 EXPO'sunun mali açıdan başarılı olduğu söylenemez.
Çünkü EXPO sırasında 1929 Büyük Krizi başlamış. New York Borsası Ekim 1929'da çökmüş. Bu durum çok doğal olarak, EXPO'yu mali açıdan olumsuz etkilemiş. Ama kriz başlayana kadar EXPO etkin şekilde sürmüş. En önemli kazanç, mali kayba karşın, şehrin kazandıkları olmuş.
GELECEĞE BAKALIM
İzmir 2020 EXPO sürecine de, bu açıdan bakmak gerekli. Şehirde gerçekleşecek değişim yönünden. Bu aşamada EXPO 2020 için seçilen yeri, yeniden tartışmaya açmak için çok geç. Değerli meslektaşlarımız, köşelerinde bu konudaki fikirlerini dile getirdi. Ama bundan sonra geleceğe ve EXPO 2020 için hazırlanacak adaylık dosyasına bakmak galiba en doğrusu.