Türkiye Korunmaya Muhtaç Çocuklar Vakfı'nın (Koruncuk) adını, ilk kez Türkiye'nin en önemli 'marka uzmanlarından' değerli dostum Muhterem İlgüner'den duymuştum.
Koruncuk Vakfı'nın yönetim kurulu üyesi de olan sevgili Muhterem, İzmir'e geldikçe vakfın çalışmalarını zaman zaman gözleri dolarak, heyecanla anlatıyordu. En önemli düşlerinden biri de, yıllar önce faaliyetine son veren İzmir Urla'daki Barbaros Çocuk Köyü'ne, aynı vakfın bünyesinde can vermekti.
Biz de o günlerde, Barbaros Köyü'nün metruk halini, bir haberimizle Egeli Sabah'ın manşetine taşımıştık. Onun bu düşü, işin içinde çocuklar olunca, bizleri de heyecanlandırıyordu.
Muhterem'in bu çabası sürerken, konu doğal olarak sürece yayılıp uykuyu yattı. Uykudan uyanınca, haberimiz oldu.
Birkaç gün önce aynı Koruncuk Vakfı'nın nazik daveti üzerine, İstanbul'daki Bolluca Çocuk Köyü'nü ziyaret ettiğimde, sevgili Muhterem'in kendi hayatının anlamlarından biri haline getirdiği köyü, bizlere yansıtırken duyduğu heyecanın nedenini, yaşayarak algıladım.
Gezimizde bize ev sahipliği yapan Koruncuk'un yeni kurulan İzmir Şubesi'nin Başkan Yardımcılığı görevini coşkuyla üstlenen değerli Saadet Mançe, Vakfın merkezdeki Başkan Yardımcısı değerli Oya Karakimseli ve Yeni Asır'ın Genel Yayın Yönetmeni değerli Şebnem Bursalı ile köyü gezerken; gördüğüm manzara karşısında, hissettiğim sevinç duygusu, yaşadığım dokunaklı anlar nedeniyle, gözlerim doldu.
Mahkeme kararıyla, devletin belirlediği 0-13 yaş arasındaki kimsesiz çocukların, kendilerini ana kucağında hissettikleri, başlarında onlarla aktif yaşayan görevli, seçilmiş özel bir annenin bulunduğu, pırıl pırıl 'aile evlerinde'; şefkatle buluştukları o güzel anlar, insanı derinden etkiliyor çünkü.
İnsan, en yüce değer... Çocuklarımız ise anlatılmaz... Anlatılamaz. Hele ki kimsesiz bir çocuk! Bana kalırsa, kimsesiz bir çocuğu kurtarmak, dünyayı kurtarmaktır aynı zamanda. Kimsesiz bir çocuğa sevgiyle yaklaşmak; insanlığa armağan ve emanet edilen merhametten, sevgiden, güzellikten, iyilikten; ona bir dokunuş taşımak kadar; muhteşem olan bir şey düşünemiyorum. Bunu Bolluca Çocuk Köyü'nü gezdiğinizde, iliklerinize kadar hissediyorsunuz zaten. O çocukların kan bağı taşımadıkları, ama içtenlikle "Anne" diye seslendikleri, iyi kalpli bir kadının paçasına tutunarak hayata yansıttıkları güçlü ışık; o seçilmiş annelerin eğitim sürecinden de geçtikten sonra, psikolog kontrolü eşliğinde; verdikleri içten sevgi pırıltısı, son günlerde insanlık adına görebildiğim; en umut verici manzaraydı. Lirik bir şiir gibiydi inanın.
Bir umut şiiri...
SIRA İZMİRLİ'DE
Yeryüzünün giderek acımasızlaştığı, insanın insana yabancılaştığı, çocuklara kıyılan büyük zorbalıkların gölgesindeki günümüzde; kimsesiz tek bir çocuğu bile, gülücükler cennetinde gülümseyen bir hayat ile buluşturanlara, binlerce kez şükürler olsun! İşte şimdi aynı Vakıf, İzmir'de de çok önemli bir adım attı. Bu adımın atılması için, Koruncuk Vakfı'na, VOB (Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası) çok anlamlı bir destek verdi. İzmir Ticaret Borsası ve VOB Başkanı Işınsu Kestelli, proje önüne geldiğinde; VOB yönetimini toplayıp, bu tabloyu bütün üyelerinin güçlü desteğini alarak yarattı. Değerli Kestelli, bir süre önce yaşadığı göğüs kanserini sevgiyle aştı. Sonra da bu kanserden kendisine amaç çıkardı, kişisel sponsorluğunu da paylaşıp, Türkiye Odalar Borsalar Birliği ile bir projeye hayat verdi: Sağlık Bakanlığı'na ilk kez gezici modern mamografi aracı kazandırdı. İzmir'in iyi kalpli, kocaman yüreğe sahip kadını, işte yine bir güzelliğe vesile oldu.
VOB'un verdiği bu destek, o kadar önemli ki, üç yıl boyunca Urla'da kurulacak çocuk köyü için, 2 milyon 400 bin lira aktarılacak Koruncuk Vakfı'na. Ama bu tür projelerde en önemli ayrıntı, uzun yıllara dayalı sürdürülebilirlilik. Yeni kaynaklar yaratmak! Köy, şimdi baştan aşağı yeniden inşa edilecek.
Vakfın, onlarca çocukla buluşması ve bu görevi eksiksiz yerine getirmesi için, VOB Başkanı Işınsu Kestelli'nin yaktığı ilk ateş, hiç sönmemeli. Koruncuk Vakfı, İzmirli yeni iyilikseverleri de bekliyor bu nedenle.
1992 yılında ilk çocuk köyünü kuran vakfın, nur yüzlü başkanı değerli Pınar Aran da, ikinci örnek çocuk köyü için, sürekli destek bekliyor İzmirliler'den.
İzmir, kimsesiz çocukları yalnız bırakmayacaktır!