Bu arada Necip Fazıl Kısakürek'in insana hüzün taşıyan şiirini de, yeri geldiği için paylaşalım:
Bir merhamettir yanan, daracık odaların
İsli lambalarında, isli lambalarında.
Gelip geçen her yüzden gizli bir akis kalmış,
Küflü aynalarında, küflü aynalarında.
Atılan elbiseler, boğazlanmış bir adam,
Kırık masalarında, kırık masalarında.
Bir sırrı sürüklüyor terlikler tıpır tıpır,
İzbe sofalarında, izbe sofalarında.
Atıyor sızıların çıplak duvarda nabzı,
Çivi yaralarında, çivi yaralarında.
Duyuluyor zamanın tahtayı kemirdiği
Tavan aralarında, tavan aralarında.
Ağlayın, aşinasız, sessiz can verenlere,
Otel odalarında, otel odalarında.