Aziz Yıldırım'ın uzun ince bir yoldan bugünlere gelişinin önemli tanıklarından biri olduğumu sanıyorum. İlk adımları atarken projeleri ve 5 yıllık kalkınma planı tüm ayrıntıları ile hazırdı. O dönemde bizim dışımızdaki çevreler Aziz Yıldırım'a başkanlık için yüzde 1 şans verirken seçimi kazanması projelerinin, aklındaki kalıcı eserlerin üyeler üstünde önemli etkisi sayesindedir. İlk günlerinde daha hoşgörülü, daha anlayışlı ve daha güçsüzdü. Bugün çok çok güçlü ama anlayışı, hoş görüsü eskisi kadar cömert değil. Yaptığı eserleri, Fenerbahçe'ye sağladığı katkıları inkar etmek mümkün değil. Zaten toplum bunu kabul etmez. Yıldırım, Fenerbahçe'nin tarihinde yakaladığı en büyük şanslardan biri, Belki de birincisidir. Aziz Yıldırım'ın Fenerbahçe'yi bugünlere taşıyışı benim için asla sürpriz değil. İlk şampiyonluğunun ardından sanıyorum biraz da aile baskısı ile istifa noktasına geldiğinde göreve devam etmesi için ısrar ettim. Görevi sürdürmesinin Fenerbahçe için çok büyük bir şans olduğu bugün çarpıcı biçimde görülebiliyor. Bugün hakkındaki belki de tek eleştiri insan ilişkileri konusundaki tavrı. Başkan büyüdükçe bu tavrında ciddi sertleşmeler oldu. Büyüdükçe küçülmesini bilmeli. O zaman daha da büyüyecektir.