Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BERCAN TUTAR

Nakavt olan Macron değil Fransa

Sesli dinlemek için tıklayınız.

Küreselci Siyonist şebekenin liderlerinden İngiliz Lordu Jacob Rothschild'in 2017'de Fransa'yı teslim ettiği Emmanuel Macron, ülkesini yedi sene içinde ekonomik yolsuzluk, siyasi çürüme ve sosyo-kültürel körelmenin uçurumuna sürükledi.
Halk bu çöküşe aşırı sağa yönelerek isyan etti. Nitekim 9 Haziran'daki Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinde aşırı sağcı Marine Le Pen'e karşı ağır bir yenilgi alan Cumhurbaşkanı Macron, hemen meclisi feshedip erken seçim kararı aldı.
Bu karar gereği 49,5 milyon seçmen parlamentonun 577 üyesini seçmek için dün sandık başına gitti. Aşırı sağa karşı birleşen sol partiler Halk Cephesi çatısı altında seçimlere katıldı. Fakat tahminlere göre onlarca yıldır dışlanan aşırı sağın kurduğu Ulusal Birlik Cephesi nihayet hükümet kurma şansına sahip olacak. Zira küreselci Macron'un gayri milli politikaları Fransa'yı da Fransa solunu da tükenme noktasına getirdi.
Zaten son yıllarda Afrika, Okyanusya, Ortadoğu, Doğu Akdeniz ve Kafkasya'dan da kovulan Macron, ülkesinin çıkarlarını savunmak yerine küreselci çetenin kendisine verdiği İslam ve Türkiye düşmanlığının sancaktarlığını yaptı.

***

Bu yüzden de hezimete uğradı. Libya, Suriye ve Lübnan'dan atıldı. Afrika'daki sömürgelerinden bile kapı dışarı edildi. Son olarak Okyanusya'daki sömürgesi Kaledonya'da Fransa karşıtı gösteriler devam ediyor. AB'deki nüfuzu diplerde. Avrupa Ordusu kurma hayalleri suya düştü. ABD'nin Avustralya ve İngiltere ile birlikte 15 Eylül 2021 kurduğu askeri ve siyasi güvenlik paktı AUKUS'a dahi alınmadı.
Ulusal onuru böylesine çiğnenen Macron yine de ABD'nin güdümündeki projelerde en ön safta yer almaya devam etti. Nitekim Ukrayna savaşında, Rusya'ya karşı cepheye asker gönderme çıkışında bile bulundu.
Bu yetmezmiş gibi bir yandan da iklim oligarşisinin dayattığı her tür yeşil emperyalist projenin gönüllü kölesi oldu. Aldığı kararlar çiftçilerden doktorlara, öğrencilerden memurlara, işçilerden emeklilere kadar herkesi sokağa döktü.
Küreselci yeşil fanatizmi nedeniyle ABD'nin önceki başkanı Donald Trump'tan bile zılgıt yedi.
Ne var ki Macron her tür başarısızlığını İslam'a ve Müslümanlara savaş açarak perdelemeye çalıştı. Fakat ne yapsa da 'kral çıplak' artık. Bütün foyası tamamen ortaya çıktı.

***

Ancak sağ kazansa da Macron 2027'ye kadar koltuğunda oturmayı planlıyor. Böylece küreselci çetenin dış politika ve savunma alanlarındaki projelerini sürdürmeyi düşünüyor.
AP seçimlerinden sonra dünkü sonuçlardan da eğer aynı şiddette sağ bir kroşe yerse Macron da Macronizm de artık siyaseten 'nakavt' sayılacaktır.
Fakat burada nakavt olanın Macron değil Fransa olduğunu da akıldan çıkarmayalım. Küreselci çeteler bu kez Fransa'yı sağdan sömürecek.
Çünkü onlarca sömürgesi olan; kültür, sanat, moda, kozmetik ve tarım ürünlerinde dünyanın öncü markalarına sahip; özellikle de Mirage, Rafale ve Airbus uçaklarıyla sivil ve askeri havacılık endüstrisinde ABD ile aynı konumdaki Fransa'nın içine yuvarlandığı ekonomik, sosyal ve siyasi çöküntünün nedenini iyi kavramak lazım.
Bu refah ve kaynaklar neden halka aktarılamıyor? Neden bu devasa endüstriye ve sömürgelerden gelen yüz milyarlarca dolarlık kaynağa rağmen çiftçi, memur ve işçiler ekonomik krizde? Hizmet, eğitim, sağlık, tarım ve imalat sanayi neden can çekişiyor? Halkın refahı neden eriyor?
Çünkü kaynaklar küreselci Siyonist çetelere akıyor? Dolayısıyla aşırı sağcılar eğer, Fransa'nın ekonomik ve siyasi bağımsızlığını kazanmada ciddi ise o zaman ilk iş olarak bu kan emicilerin hegemonyasına son vermeleri gerekecek.
Aksi halde başarıları bir 'Pirus zaferi' olarak kalacaktır. Vesayet sistemi değişmeyecek sadece aktörler değişecektir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA