Başkan Erdoğan, Siyonazilerin Gazze üzerinden devreye soktuğu ve Türkiye'yi de hedefe koyan soykırım projesine karşı Ukrayna'daki krizden daha etkili bir stratejiyle hareket ediyor. Ezber bozan hamleleriyle şu an Erdoğan İsrail ve ABD'nin başını çektiği Siyonazi ittifakının bütün paradigmasını yerle bir eden dünyadaki en güçlü aktör konumunda.
Ancak küresel tabloyu, sinsi senaryoyu ve bölgemize yönelik kanlı tezgâhı görmekte zorlanan bazı kesimler bu hamleleri hâlâ tam olarak kavrayabilmiş değil. Olup biteni anlamayanlar için dün TBMM'de "Olay Haçlı-Hilal meselesidir. Olaya böyle bakıyoruz" çıkışında bulunan Erdoğan yine kitabın orta yerinden konuştu. Zira sağır sultan da biliyor ki Siyonazi ittifakının Doğu Akdeniz'e yaptığı askeri yığınağın ve Gazze'deki soykırım projesinin asıl amacı Türkiye'dir.
Bu bağlamda Erdoğan, Arz-ı Mev'ud safsatasına dayanarak vatan topraklarımızla ilgili habis niyetini açıkça beyan eden İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu'ya Ermenistan'ın maruz kaldığı tarihi Karabağ hezimetini hatırlattı. Siyonazilerin de aynı hüsranla karşılaşacağının altını çizdi.
***
Önce
Siyonazilerin kavramlarını çürüten Erdoğan, işgalci güç olarak İsrail'in
güvenliğinden söz etmenin abesliğine işaret
ederek asıl işgal atındaki Filistinlilerin güvenliğinin
sağlanmasına dünyanın dikkatini çekti.
Terör örgütü olarak lanse edilip soykırımın gerekçesi haline getirilen
Hamas direnişine dair emperyalist tanımlamaları da yerle bir etti. Erdoğan
Hamas'ın bir terör örgütü değil bir
mücahitler grubu olduğunu ve vatanını savunan bir
direniş hareketi olduğunu dünyaya haykırdı. Asıl örgüt gibi terör estiren gücün İsrail olduğunu vurguladı
İşgalci
Yahudi yerleşimcileri hırsız olarak tanımlayarak soykırımcı İsrail'den
hesap sorulacağını kaydetti. İsrailli bakanların
nükleer silaha sahip olduklarını kameralar
önünde itiraf etmesine işaretle
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nı da göreve çağırdı.
Bu çıkışlarıyla Erdoğan, eskiden
'divide and rule/böl ve yönet' siyaseti ile hareket
eden emperyalist işgalci güçlerin şu an
devreye soktuğu
'define and rule/tanımla ve yönet' stratejisini her açıdan ters yüz
ediyor. İktidarlarını dilde ve söylemde kurup
ardından askeri, siyasi ve ekonomik sömürü
düzenlerini devreye sokan Siyonazilerin kirli
tezgâhlarını adeta başlarına yıkıyor.
***
İsrail ve destekçisi ABD bugün
söylemde iktidar kuramadıkları için askeri
ve siyasi açıdan da başarıya ulaşamayacaklar.
Söylem ve reaksiyonda Türkiye'nin
istediği noktaya gelen dünya kamuoyu,
Siyonazilerin planlarını akamete uğratıyor.
Bu yüzden
söylem her açıdan bir pratiktir de aynı zamanda. Nitekim
Erdoğan bu söylem stratejisini askeri,
siyasi ve ekonomik olarak da savunacaklarını
28 Ekim'deki Büyük Filistin
Mitingi'nde dünyaya deklare etmişti.
Siyonazilerin kirli oyunlarına dikkat çeken Erdoğan mitingde
İslam dünyasının sahipsiz olmadığını sömürgeci Haçlılara hatırlatarak meydan okumuş ve Haçlı zihniyetinin torunlarına her açıdan bir
Selahaddin'i Eyyubi ayarı vermişti.
Dolayısıyla bu saatten sonra kimse
Türkiye'yi kendi iradesiyle belirlediği bağımsız ekseninden yani ne Ortadoğu ve
Doğu Akdeniz'den ne de Kafkasya, Orta Asya ve Avrasya'dan koparıp kuşatamaz.
Siyonazilerin soykırım, işgal ve sömürüye dayanarak kurduğu
eski dünya artık yıkılıyor. Gelecek yeni Türkiye'nin ve müttefiklerinin adil ve özgür dünyasının olacak.