"Yedigey, ölen emektar arkadaşı Kazangap'ın cenazesini mezarına götürürken, kendisinin ve milletinin geçmişini, acı-tatlı, düşündürücü yanlarıyla bir bir gözlerinin önünden geçirir. O gün 'asra bedel bir gün' olur."
Türkiye kadar dünya için de tarihi bir dönüm noktası olarak görülen seçimlerin yapıldığı bugün de işte ünlü yazar Cengiz Aytmatov'un ölümsüz eseri 'Gün Olur Asra Bedel'i aratmayan günlerden biri.
Bu nedenle sandığa giden herkes Aytmatov'un roman kahramanı Yedigey gibi ülkemizin son bir asrını düşünerek, milletimizin iyi ya da kötü dönemlerini bir film şeridi gibi gözlerinin önünden geçirerek kararını vermeli.
Haliyle bugün Evlad-ı Fatihan ile işgalci zihniyetin köleleştirdiği mankurtların hesaplaşma günüdür. Bugün, ülkemizin geleceğini emperyalistlere, kaynaklarını da Batılı tefecilere peşkeş çekmek isteyenlerle Selahaddin-i Eyyubi ve Fatih'in muhteşem geçmişinden muhteşem bir geleceğe yürümek isteyen Asım'ın Nesli'nin mücadele günüdür.
Bugün, ülkemizi rehin almaya çalışanlara millet son sözünü söyleyecek. Şüphe yok ki necip milletimiz, ülkemize göz koyan işgalci zihniyetin tuzaklarını daha önce yaptığı gibi bugün de yerle bir edecektir.

***

Kuşkusuz değerlerimize, ideal ve hedeflerimize yabancılaşmış bu zihniyetin ülkeyi yeniden ele geçirmesine kimsenin vicdanı rıza göstermez. Tam da burada şunu belirtmek gerekir ki ülkemizdeki en büyük sorun, Müslümanlar ve Kürtler başta olmak üzere toplumun neredeyse bütün unsurlarını 'tehdit' olarak gören 'işgalci zihniyet sorunu'dur.
Ülkemiz bu mankurtlaştırılmış zihniyetten çok çekti. Kim ne derse desin Türkiye'nin en büyük sorunu işte bu zihniyettir. Zira bu ülkede bir 'Kürt sorunu' yoktur. Bilakis Kürtleri sorun olarak gören bir işgalci zihniyet sorunu vardır.
Bu ülkede bir Müslüman sorunu da yoktur. Ne var ki Müslümanları tehdit olarak gören bir işgalci zihniyet sorunu hâlâ sürüyor. Dolayısıyla bu ülkede bir 'Alevi sorunu' da yoktur. Alevileri bir sorun olarak gören işgalci bir zihniyet sorunu vardır.

***

Benzer şekilde ekonomik, sosyal, kültürel, siyasi ve diğer bütün tarihi sorunlarımızın kaynağı da emperyalist merkezin ülkesine yabancılaştırdığı bu köleci mankurt zihniyetidir.
İşte Sayın Erdoğan'ın en büyük başarısı, Türkiye'yi emperyalist paranteze alınmış bir Anadolu ülkesinden bir dünya devletine dönüştürerek bu işgalci zihniyetin iktidarını yıkmış olmasıdır.
Her alanda ülkemize çağ atlatan Sayın Erdoğan, sadece yeni Türkiye'nin değil yeni küresel sistemin de en etkin siyasi kurucu liderlerinden biri olarak daha şimdiden tarihe geçmiş durumda.
Kendisinin de sık sık vurguladığı üzere bugüne kadar girdiği 15 seçimi kaşının gözünün hatırına değil bu millete yaptığı hizmetler sayesinde kazandı.
Hâsılı kelam, milletimiz Sayın Erdoğan gibi çağ kapatıp yeni bir çağ açan bir lider dururken dünyanın en kilit aktörü konumundaki ülkemizin idaresini işgalci zihniyetin mankurtlaştırdığı kölelere ve kifayetsiz muhterislere emanet etmez.
ABD'den aldığı talimatlarla milletine posta koyan, içerideki ve dışarıdaki bütün kazanımları yok etmek isteyen mankurtlara kimse ülke teslim etmez.
Umarız bugün asra bedel bir gün ve Türkiye Yüzyılı için bir milat olur. Çünkü emperyal merkez ve onun taşeronlarını histerik travmalara sürükleyen Sayın Erdoğan'ın en büyük sermayesi şimdiye kadar yaptıklarından çok bundan sonra yapacaklarıdır.