Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BERCAN TUTAR

Ne Biden ne Trump! ‘Derin ABD’ kazandı

ABD'deki ara seçimlerde 'kırmızı dalga' yani Cumhuriyetçi Parti ile Donald Trump'ın büyük bir zafer kazanacağı beklentisi gerçekleşmedi. Başa baş geçen yarışta ABD Başkanı Joe Biden kıl payı da olsa zevahiri kurtarabildi.
Trump kazansaydı "Ukrayna'daki savaşta ABD makas değişikliğine gidebilir" diye düşünenler vardı.
Finans çevrelerinde de Trump'ın oyları silip süpürmesi durumunda doların küresel piyasalardaki aşırı değerlenmesini azaltacak yeni bir stratejinin düğmesine basılacağına dair değerlendirmeler dikkat çekiyordu.
Ancak iki ihtimal de devre dışı kaldı. Sandıkta ne Biden ne de Trump bir zafer elde edebildi. Seçimi 'Derin ABD' kazandı.
Bu sonuçlar ABD'nin kısa ve orta dönem politikasının değişmeyeceğini gösteriyor. Zira küreselci Sorosçular, Wall Street ve Harvard'daki finans çeteleri ile Evanjelik-Siyonist lobilerin tekelindeki bürokratik oligarşi ittifakından oluşan 'Derin ABD' yapılanması, kesenin ağzını açarak istediği sonucu elde etti.
Maliyeti 16 milyar doları aşan 8 Kasım'daki ara seçimlerde George Soros 128,4 milyon dolarla en büyük bağışçı oldu.

***


Soros gibilerin en büyük korkusu Trump'ın tetiklemesinden korkulan 'kırmızı dalga'nın yaşanmasıydı. Ancak harita değişmedi. Mavi renkle temsil edilen Demokratlar ile kırmızı Cumhuriyetçiler, ABD genelindeki kalelerini korudu.
Zira Trump'ın destek verdiği Cumhuriyetçiler'in kazanması Amerikan grand stratejisinde bir yol kazası anlamına gelecekti.
Nitekim Trump genel olarak ifade edersek Rusya ile uzlaşmayı, Çin ile ekonomik rekabeti, Suudi Arabistan ve İsrail ile yakınlaşıp İran'ı hedef alan ancak hiçbir şekilde askeri müdahaleleri de kabul etmeyen bir yaklaşıma sahipti.
Biden ise görüldüğü üzere Rusya ile çatışmayı, Çin ile ekonomik savaşı derinleştirmeyi, İran ile nükleer anlaşmaya geri dönmeyi, İsrail ve Suudi Arabistan'ın merkezde yer almadığı bir Ortadoğu politikasını önceleyen bir strateji izliyor
Fakat 'Derin ABD' yaptığı tercihle hedeflerine Biden gibi esnek bir profille devam etme kararlılığını bir kez daha gösterdi.
ABD'nin yeni küresel politikası da zaten Çin ve Rusya ile yeni Soğuk Savaş'a dayanıyor. Amerikan derin devleti 12 Ekim'de yayımlanan 48 sayfalık Ulusal Güvenlik Stratejisi'nde bu yaklaşımı 'demokrasilerle otokrasiler arasındaki mücadele' diye pazarlıyor.

***


Dolayısıyla Demokrat Biden bir bakıma ABD'nin A Planı'nı Cumhuriyetçi Trump da B Planı'nı temsil ediyor. 'Derin ABD' her iki ismi ve partiyi birbirlerine karşı Demokles'in kılıcı şeklinde kullanarak istediğini alıyor.
Bu bağlamda 2016'daki 'Trump sürprizi' ile halk kitlelerinde terörle savaş ve 2008 finansal krizinin yol açtığı tahribat nedeniyle devlete karşı biriken öfke bilinçli bir katalizasyon sürecinden sonra rakip siyasi çevrelere kanalize edilerek eritildi.
Hâsılı kelam, bu yüzden ABD'nin iç siyasetinde radikal bir değişimin olması hayli zor. Fakat dış faktörler Amerikan derin devletini fazlasıyla zorluyor.
Eskiden dünyayı da evinin içi gibi kontrol edip istediği şekilde dizayn eden 'derin ABD' artık küresel arenada istediği gibi at oynatamıyor.
Ama onca skandala, kriz ve ekonomik darboğaza rağmen ayakta zor duran 'Yaşlı Joe'nun yıkılamaması da 'Derin ABD'nin ulusal arenada hâlâ istediği oyunu sahneleyebildiğinin göstergesidir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA