Amerikan yönetiminin süfli çıkarları için 'demokrasiler ve otokrasiler arasındaki savaş' adıyla askeri bir aşamaya getirip Ukrayna'da sahnelediği kaos stratejisi de adım adım yeni bir hezimete doğru ilerliyor.
Çünkü savaşın daha sekizinci ayında Batılı ülkelerin 'demokrasi cephanelikleri' iflasın eşiğine gelmiş durumda. Bu bağlamda savunmasına 800 milyar dolar ayıran ABD ile savunmasına 200 milyar euro harcayan AB ülkeleri ve savunma harcamaları 53 milyar doları aşan İngiltere bloğuna karşı tek başına savaşan 70 milyar dolarlık savunma bütçesine sahip Rusya, her açıdan güçlü bir portre çiziyor.
Batı ise şimdiden 250 bin Ukrayna askeri ile 400 bin gönüllüye istediği silah ve cephaneliği sağlamada yetersiz kalmaya başladı. Ukrayna'da 200 bin askeri bulunan ve dün 218 bin asker daha sevk etme kararı alan Rusya'nın ise lojistikte herhangi bir sıkıntı yaşamadığını görüyoruz.
Batılı analistlere göre ABD ve İngiltere'nin stoklarında birkaç haftalık mühimmat kalırken Rusya gerekirse yıllarca savaşacak silah ve mühimmat stokuna sahip durumda.
Böylece sekiz aylık savaşta ABD ve müttefiki Batılı ülkelerin uzun süreli bir savaşı sürdürecek askeri endüstriyel kapasiteye sahip olmadıkları anlaşılıyor.
***
Bu nedenle olsa gerek askeri uzmanlar, "ABD eğer
Ukrayna Savaşı'nın uzamasını istiyorsa öncelikle
askeri endüstriyel yapılanmasını sil baştan yeniden dizayn etmek zorunda" diye çağrıda bulunarak ABD'nin yıllık topçu mühimmat üretiminin, Ukrayna'daki savaşta ancak
10 ila 14 gün arasındaki ihtiyacı karşılayacak miktarda olmasına dikkat çekiyorlar.
Aynı sorun, taşınabilen lazer güdümlü
tanksavar füzesi Javelinler ile taşınabilir
hava savunma füzesi Stingerlar için de geçerli. ABD sekiz ay içinde stoklarındaki sayının üçte birine denk gelen
7 bin Javelin'i Ukrayna'ya gönderdi. Oysa
Lockheed Martin firması yılda sadece 2 bin 100
Javelin üretebiliyor.
Açıklamalara göre Ukrayna savaşta
günde 500 Javelin kullanıyor.
Stinger füzeleri için ise
Çin'den sağlanan nadir element ambargosu nedeniyle üretimin tamamen durduğu ve gerekli parçaların eksikliği gibi bazı diğer zorluklar yüzünden Stinger füzelerinin üretiminin 2026'ya kadar tamamlanamayacağı kaydediliyor.
Benzer tablo
balistik ve kruz (cruise) füzeleri için de
geçerli. Rusya şimdiye kadar
savaşta 2 bin 100 kadar füze fırlattı. ABD ise savaş
başladığından beri Ukrayna'ya
100 PRISM, 500 JASSM ve 60 TOMAHAWK füzesi
gönderdi. Yani Rusya, Ukrayna
Savaşı'nda ABD'nin verdiği
füzelerden
dört kat fazla füze
kullanmış. ABD'nin füze rezervleri
erirken Rusya'nın stokları
hâlâ dolu.
***
Ayrıca
Rusya 2015'ten bu yana balistik füze üretip depoluyor. Dolayısıyla
yedi yıllık bir füze stoku var. Rusya'nın
depolarında 4 bini aşkın kruz (seyir) ve balistik füzesi olduğu sanılıyor. Üstelik yaptırımlara rağmen Rusya bu üretim kapasitesini artırabiliyor.
Ukrayna Savaşı'nda
Batı'nın cephaneliğinin yetersizliği yanında
tedarik zincirinde yaşanan krizleri de görüyoruz. Rusya
emek yoğun çalışmayı gerektiren her tür mühimmat üretiminde Batı'dan çok daha avantajlı bir konumda.
Ancak eğer ABD gerekli mühimmatı sağlamak için
askeri üretim yapılanmasını yeniden dizayn edip Rusya'yı zorlarsa o zaman da
Çin faktörü devreye girecektir. Haliyle henüz tek başına Rusya ile baş edemeyen Batı'nın darboğazı Çin'in denkleme girmesiyle daha da artacaktır.
Bırakın silah ve cephaneliği Batı dünyası temel lojistik hizmetlerini bile sağlayamıyor. Nitekim yaklaşan kış ile birlikte paniği artan Kiev yönetimi dün yaptığı çağrıda ABD ve Avrupa'ya
"Bize battaniye ve jeneratör yollayın yoksa donarak öleceğiz" diye adeta yalvardı.
Bu tablo hem Ukrayna'yı ateşe atıp seyreden Batı cephesindeki
ahlaki ve siyasi çürümüşlüğü hem de
vicdanı yanında cephanesi de tükenmiş Batı'nın askeri iflasını bütün çıplaklığıyla gözler önüne seriyor zaten.
Batı tam da budur işte!
Kazanamayacağını bile bile Ukrayna'yı savaşa sürüklediler. Çünkü istedikleri savaş değil kaostu. Başardılar da.
Aşağılık menfaatleri için bir ülkeyi daha
ölüm ve şiddetin yurduna dönüştürdüler.