Azerbaycan ordusu karşısında bozguna uğrayan Batı dünyası ve onun şımarık çocuğu Ermenistan, 30 yıldır ağızlarına almadıkları siyasi çözüm sakızını tekrar çiğnemeye başladı.
1992'den bu yana 30 bin insanın ölümüne ve 1,5 milyon Azerbaycan Türkü'nün yerini yurdunu terk etmesine yol açan Dağlık Karabağ'daki Ermeni işgalinin çatı kuruluşu Minsk grubunun eş başkanları Rusya, ABD ve Fransa 'ateşkes ve diyalog çarkları'nı işletmeye başladı. Etekleri tutuşan Erivan da dört bir yandan 'beşinci kol diplomasi atağı'na geçti
Brüksel'e giden Cumhurbaşkanı Armen Sarkisyan, ateşkesin hayata geçirilmesi için adeta AB ve NATO'ya yalvardı. Rusya'dan sonra ABD de devreye girdi. Amerikan Dışişleri Bakanı Mike Pompeo önceki gün Ermeni mevkidaşı Zohrab Mnatsakanyan ile Azeri mevkidaşı Ceyhun Bayramov'u Washington'a davet etti. Tahran'dan da Dağlık Karabağ'daki sorunun çözümü için Suriye'deki Astana sürecine benzer şekilde İran, Rusya ve Türkiye'den oluşan üçlü mekanizma önerisi geldi.
***
Fakat ne Ermenistan'ın ne de ABD, Rusya ve Fransa'nın sahte diplomasi seferberliğine kanmamak lazım. Çünkü Sorosçuların 2018'deki mini renkli devrimle iktidara taşıdığı Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan daha bir ay öncesine kadar burnundan kıl aldırmıyordu.
Mart 2019'da ABD'deki Ermeni lobisini ziyaret eden Paşinyan'ın savunma bakanı David Tonoyan orada "Şu anki askeri doktrini reddediyoruz. 'Barış için toprak yerine yeni savaş ve yeni topraklar doktrinini' savunuyoruz" demişti.
Ardından Paşinyan 2009'da imzalanan Madrid Prensipleri'ni artık tanımadığını ve Dağlık Karabağ dışındaki yedi Azerbaycan kentinin de Erivan'a ait olduğunu ilan etmişti. Aynı Paşinyan Temmuz 2020'de sivil yerleşim yerlerine saldırıya geçti, fakat boyunun ölçüsünü alınca şimdi 'kalıcı barış' diye ağlıyor.
Yeniden Rusya kozunu devreye sokan Ermenistan, Moskova'daki anlaşmalar uygulanmazsa Karabağ'ın da Suriye'ye dönüşebileceği tehdidini savuruyor.
***
Oysa Rusya'nın dayattığı anlaşmanın ne olduğunu bilmeyen yok. 4 bin 400 km kare alanı kapsayan Dağlık Karabağ bölgesi Hankendi, Şuşa, Hocavend, Ağdere ve Hocalı'dan oluşuyor. Ermeniler Karabağ'ın bu kentleri dışında Azerbaycan'ın toprağı sayılan Ağdam, Fuzuli, Cebrail, Zengilan, Kubatlı, Laçin ve Kelbecer kentlerini de işgal etti. Erivan, bu yedi Azerbaycan kentinden Laçin ve Kelbecer'i bırakmak istemiyor. Moskova da bunu destekliyor.
Zira bu iki kent zengin su yataklarına ve ülkenin en büyük barajı Sarsang'a sahip. Kuraklıkla boğuşan Ermenistan için bu iki kent hayati önemde. Üstelik Tartar ve Hakari çaylarının kaynağı da Kelbecer'de bulunuyor.
Cephede darmadağın olan Erivan, Batılı efendilerine güvenerek Bakü'ye "Eğer su havzalarını bize bırakmazsanız Karabağ'ı Suriye'den daha beter bir terör ve ölüm yurduna çeviririz" tehdidi savuruyor.
Sarkisyan ve Minsk grubunun 'Moskova anlaşması, diplomasi, ateşkes ve barış'tan kastı bu yeni planın hayata geçirilmesidir.