Amerikan Kongresi'nin önceki gün kabul ettiği 738 milyar dolarlık 2020 'savunma/savaş bütçesi' yasasında en dikkat çekici unsur Türkiye'nin dört bir koldan hedefe konulmasıdır.
Doğu Akdeniz'deki hamlelerimiz, Rusya'dan S-400 savunma sistemi alımı ve Türk-Akımı anlaşması nedeniyle Türkiye'ye adeta savaş ilan eden yasa, ABD Başkanı Donald Trump tarafından imzalandı.
"ABD'nin Hasımlarıyla Yaptırım Yoluyla Mücadele (CAATSA)" stratejisi kapsamında ülkemize her türlü keyfi ambargonun uygulanması gerektiği belirtilen yasada, F-35 savaş uçaklarının teslimatı durdurulurken Türkiye'nin şimdiye kadar aldığı 4 uçağa destek teçhizatının transferi bile yasaklanıyor.
Özellikle Doğu Akdeniz'deki kazanımlarımızı yok etmeyi amaçlayan Pentagon bütçesinde Yunanistan, İsrail ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY), ABD'nin Türkiye'ye karşı birer savaş karargâhı olarak finanse edilecek.
Savaş yasası her açıdan ABD'nin Doğu Akdeniz'deki temel stratejisinin bundan sonra kaosu daha da derinleştirmeye endeksli olacağına işaret ediyor.
***
Bu çerçevede
Rum kesimine 1987'den bu yana uygulanan 32 yıllık silah ambargosu kaldırılırken
'Doğu Akdeniz Güvenlik ve Enerji İşbirliği Yasası' da resmen yürürlüğe konuluyor.
Avrupa'nın Rusya'ya olan
enerji bağımlılığını azaltacak
Güney Hattı ve Adriyatik Boru Hattı'nın inşasına dikkat çekilen yeni yasayla ABD yönetimi
Yunanistan, GKRY ve
İsrail ile '
ortak enerji merkezi' kuruyor.
Zira enerji savaşına merkezlik edecek bu yapı için
Pentagon bütçesinden yaklaşık 31.2 milyar dolarlık bir fon ayrıldığını görüyoruz.
Yasada dikkat çeken detaylardan biri de Akdeniz, Ege ve
Orta Doğu'da
'tek taraflı, uluslararası hukuku ihlal eden ve iyi komşuluk ilişkilerini zedeleyen davranışlara karşı olunduğu' belirtilerek doğrudan doğruya
Libya ile imzaladığımız anlaşmanın hedefe konulmasıdır.
Ayrıca
Yunanistan'a 3 milyon, Rumlara ise 2 milyon dolar askeri destek vaat eden ABD,
GKRY'nin illegal münhasır ekonomik bölgeleri ile
Yunanistan'ın hava sahasının koruyucusu
olacağını da ilan ediyor.
Bütün bu patronaja karşı ABD'nin Rumlardan istediği tek şey
Rus askeri gemilerinin adaya bakım ve yakıt ikmali için demirlemesine izin vermemesi.
***
Ne var ki Pentagon'un savaş bütçesindeki en tehlikeli kalem 71.5 milyar doları bulan Denizaşırı Muhtemel Operasyonlar fonudur.
Bu fon ile Türkiye gibi hedef ülkelerde darbe, kaos, sokak hareketleri, medya ve ekonomi merkezli manipülasyonların finansı sağlanacak. Ancak
10 bin kilometre öteden gelip Mavi Vatan'ımızı işgal etmeye kalkışanlara Türkiye seyirci kalmayacaktır.
Nitekim Libya anlaşmasıyla Doğu Akdeniz ve
Kuzey Afrika'daki enerji jeo-politiğinde Atlantik kuşatmasını yaran Türkiye, yeni Sevr tuzaklarını da ters yüz etti. Bu hamleyle Türkiye bölgemizde deyim yerindeyse
kuantum sıçraması yaptı.
Ve dünya Suriye'de olduğu gibi Doğu Akdeniz'de de
Türkiye'nin 'by-pass' edilemeyeceğini gördü.
İşte bu yüzden Pentagon'un Türkiye'yi hedef alan savaş yasası
tıpkı bir bumerang gibi yine ABD'yi vuracaktır.