Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BERCAN TUTAR

Türkiye’ye racon kesenlerin sefaleti-II

Ülkemize saldıranların bütün kirli stratejileri eninde sonunda onları vuran bir bumeranga dönüştü/dönüşüyor.
Şimdi isterseniz birer birer yenilenlerin en yenilerinden başlayıp kısa bir tur yapalım... Bir konuşma sırasında, "Fransa Cumhurbaşkanı olmak zor iş. Toplantılarda Erdoğan'a katlanmak zorundayım" diyerek hava atan E. Macron bugün 'sarı yelekliler' karşısında ecel terleri döküyor.
Türkiye'nin kaos sarmalına girebileceğini öne sürenlerin ülkeleri şu an ekonomik kriz, ırkçı saldırılar, orantısız polis şiddeti ve iç çatışmalarla anılıyor.
15 Temmuz darbe girişiminden sonra OHAL ilan eden Türkiye'yi eleştirenler şimdi işçilere karşı Bosna savaşında cephede kullanılan zırhlıları Paris sokaklarına sürüyor.
Mayıs ayının başındaki Mısır ziyaretinde Türkiye'yi terörizme yardım eden 'şeytan üçgeni'nin bir parçası diye küstahça yaftalayan Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, bugün gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın testereyle vahşice katledildiği cinayetin bir numaralı zanlısı konumunda.
ABD'nin demokrasi ve özgürlük eksenli raconlarının cevabını Türk halkı 15 Temmuz destanıyla toptan verdi.
MİT TIR'larına baskın yaptıranların 6 bin TIR ve uçağı aşkın silahı terör örgütü YPG/PKK'ya gönderdiğini gördük. Türkiye'nin "YPG, PKK'nın uzantısıdır" açıklamasına retorik hokkabazlıklarla cevap verenler, The Henry Jackson Society kuruluşu üzerinden "PYD ve YPG, terör örgütü PKK ile aynı üyeliği ve ideolojiyi paylaşıyor" itirafında bulunmak zorunda kaldı.

***
Avrupa ve ABD'nin DEAŞ üzerinden Türkiye'ye kestiği raconları ise unutmuş değiliz.
Hatta Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Ankara Hacı Bayram Camii'nden cuma namazı çıkışı çekilen fotoğrafının altına "İşte DEAŞ'ın militan devşirdiği mekan" deme küstahlığını dahi göstermişlerdi.
Türkiye, bu çirkin iftiranın sahibi NYT gazetesi ile akılbendlerinin suratına Fırat Kalkanı şamarını indirdi. ABD öncülüğündeki 66 ülkenin 4 yılda yapamadığını bir kaç haftada yapan Türkiye, DEAŞ'ı hallaç pamuğu gibi attı.
Ardından 'Rojava projesi' ile racon kesenlerin 'terör koridoru'na Cerablus ve Afrin hançerlerini sapladık. "Suriye'nin Kuzeyi'nde devlet kuruyoruz" diye racon kesenler, Türkiye'nin vetosundan dolayı Cenevre ve Astana görüşmelerine bile katılamadı.
***
Geldiğimiz aşamada, 'Türkiye eksen değiştiriyor' diyenlerin pusulaları darmadağın halde.
"Türkiye'yi AB'ye almayacağız" diye racon kesenler şimdi dağılmanın paniği içinde. "Biz burada oldukça bin yıl da geçse Türkiye AB üyesi olamaz" diyen İngiltere'nin kendisi kısa süre sonra AB'den ayrıldı.
"Afrika'da ne işiniz var" diye racon kesenler şimdi orada tutunabilmek için Türkiye'nin kapısındalar.
'Dünya beşten büyüktür' çıkışına önce aldırmayanlar şimdi 'ABD ve Batı sonrası dünya düzeni, çok merkezli küresel sistem' projelerini tartışıyor.
Sayın Erdoğan'ın oligarşik bürokrasiden şikâyetini kavramayan dünya bugün ABD'deki derin devletin seçilmiş başkana yönelik operasyonlarını konuşuyor.
'Üst akıl' söylemine paranoyaklık diyenlerin suratına Brezilya, Venezüella, Pakistan ve Fransa'daki gelişmeler Osmanlı tokadı gibi indi/iniyor.
Özetle Sayın Erdoğan'ın uluslararası ceza mahkemesinde hesap vereceğini iddia edip onun şahsında ülkemizi hedefe koyanlar şimdi kaçacak delik arıyor.
Bu anlamda Fırat'ın doğusunda bekamıza meydan okuyanların akıbeti de zillet ve sefalet olacaktır.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA