AK Parti 6'ncı Olağan Kongresi'nde konuşan Başkan Erdoğan'ın da dile getirdiği gibi bundan sonra Türkiye'de hiç bir şey eskisi gibi olmayacak.
ABD'nin 2013'ten bu yana devam eden ve son haftalarda histerik bir aşamaya varan planlı saldırılarının nedeni AK Partili yeni Türkiye'nin 'vaziyeti idare' dönemini geride bırakıp artık 'idareye vaziyet' etmesinden kaynaklanıyor.
Şimdiye kadar Türkiye dâhil İslam dünyasının siyasi, sosyal, kültürel, ekonomik ve hukuki kurumları ABD ile Avrupa'nın dış müdahaleleri sonucunda adeta kötürüm hale gelmişti.
1882'den beri Mısır'ı elinde bulunduran İngiltere I. Dünya Savaşı'ndan sonra bugünkü Irak, Ürdün, Filistin, Körfez ülkeleri ve Suudi Arabistan'ı kapsayan ülkelere el koydu, Fransa da Kuzey Afrika'nın büyük bölümüyle Lübnan ve Suriye'yi kontrol altına aldı.
***
II. Dünya Savaşı'ndan sonra ise
İngiltere ve
Fransa'nın yerine ABD geçti.
1949'da Suriye'de CIA'nın desteğiyle gerçekleşen ilk askeri darbenin ardından
1953'te de yine bir
CIA operasyonu
sonucu
İran Başbakanı Muhammed Musaddık devrildi.
Böylece ABD'nin
Ortadoğu'da temel stratejisi olan
darbeci ve işgalci kirli politikası başlamış oldu.
Bu kanlı tezgâhın son örnekleri
Irak lideri
Saddam'ın 2006'da asılması, Libya lideri
Kaddafi'nin 2011 yılında devrilmesi, halkın oyuyla seçilen
Mısır Cumhurbaşkanı
Mursi'nin 2013'te iktidardan indirilmesi ile
Afganistan, Lübnan, Suriye ve Yemen'de devreye sokulan iç savaşlardır.
Neredeyse 70 yıldır ABD ile Avrupalı müttefikleri, kontrol edemedikleri hükümetleri
ya dışarıdan müdahale ve işgallerle ya da içeriden sokak hareketleri ve askeri darbelerle alaşağı etti.
Bir asırdır demokratik kurumların işleyişini baltalayıp var güçleriyle kronikleşen iç savaşlara odun taşıdılar.
Cezayir, Filistin, Mısır, Türkiye ve diğer ülkelerdeki seçim sonuçlarını kabullenmediler.
Sayın Erdoğan gibi defalarca sandıktan zaferle çıkmış bir lideri
eli kanlı Esad ve Sisi'lerle bir tuttular.
Kirli emelleri için
DEAŞ, El Kaide, PKK ve FETÖ gibi terör örgütlerini kurup
beslediler.
Böylece
Fas'tan Basra Körfezi'ne Nijerya'dan Afganistan'a uzanan İslam
coğrafyasını kelimenin tam anlamıyla
başarısız devletler çöplüğüne ve ölüm tarlalarına çevirdiler.
Boyun eğmeyen liderleri ise ya
Erbakan, Mursi, Musaddık veya Allende gibi darbeyle devirdiler. Ya
Menderes, Kaddafi, Saddam ve Kongolu lider Lumumba gibi öldürdüler. Ya
Chavez veya Özal gibi
'doğal yollarla' tasfiye ettiler. Ya da
Castro gibi ehlileştirdiler.
Bu bağlamda şu ana kadar
bir tek Recep Tayyip Erdoğan'ı alt edemediler.
***
Ortadoğu'ya yönelik
ABD menşeli bu vahşeti deşifre edebilen ülke sadece Türkiye oldu.
Başkan Erdoğan ve AK Parti liderliğindeki Türkiye,
İslam dünyasının makûs talihini yenerek emperyalist senaryoları alt üst etti.
Dolayısıyla prangalarını parçalayan Türkiye, İslam dünyasının da
ilham kaynağı haline geldi.
Kurduğu vesayet ve sömürü düzeni kökten sarsılan ABD'nin işte bu yüzden
stratejik hedefinde yer alıyoruz.
Ama artık yetti.
15 Temmuz destanını yazan Türkiye için yeni bir yüzyıl başlıyor.
Ve bundan sonra korkunun ecele bir faydası olmayacak.
Zira kim ne derse desin
Yankeelerin terör imparatorluğunun çöküşü Türkiye'nin eliyle olacak.