Tehdit, şantaj ve kumpasları kâr etmeyen Amerikan yönetimi çareyi sinsi bir itirafa başvurmakta gördü. ABD Kongresi'ne sunulan bir raporda YPG'nin PKK olduğu yarım ağızla da olsa kabul edildi.
Ancak günah çıkartırken bile ABD'nin son derece iyi düşünülmüş ve tuzaklarla dolu yeni bir sabotaj stratejisini devreye soktuğunu unutmamak lazım.
Dışişleri Bakanı Rex Tillerson'ın Türkiye ziyareti öncesi adeta basın ve propaganda bülteni gibi çalışan Pentagon, ilk olarak terör örgütü PYD/ YPG'ye ayırdığı bütçenin miktarı ve mahiyeti hakkında peş peşe düzeltmelerde bulundu.
550 milyon dolarlık terör bütçesinde indirime giden ABD Savunma Bakanlığı, meblağı revize ederek 250 milyon dolara düşürdü.
Ardından bu paranın YPG ve PYD'li militanların silahlandırılıp eğitilmelerine değil Irak-Suriye sınırının güvenliğini sağlayacak 'yerel güçlere' harcanacağını açıkladı.
Peşinden ikinci bir düzeltme daha yapan Pentagon, paranın Irak- Suriye sınırı yerine Lübnan- Ürdün sınırındaki güvenliğin tesisine aktarılacağını vurguladı.
***
ABD'nin sıkıştığında veya çıkarı söz konusu olduğunda
tavşanları nasıl ördek yaptığını gayet iyi biliyoruz. Tıpkı PKK'yı YPG ve YPG'yi de paravan SDG (Suriye Demokratik Güçleri) diye pazarlaması gibi.
Ama artık bütün yollar tükendi.
Gerçeği ne kadar çarpıtsalar da sonunda hakikati kabul etmek zorunda kaldılar. ABD Ulusal İstihbarat Dairesi'nin (DNI) hazırlayıp
Amerikan Kongresi'ne sunduğu raporda, "YPG'nin PKK'nın Suriye'deki milis gücü" ve "otonom bölge arayışında" olduğuna vurgu yapıldı.
Rapordaki en tuzak ve dikkat çekici ifade ise kuşkusuz "
YPG'nin otonom yapı arayışı Türkiye, Rusya ve İran'ın direnciyle karşılaşacak" tespitiydi.
***
Bu
mayınlı cümle her şeyden önce
bir taşla uç kuş vurmayı hedefliyor. YPG'yi
bir anlamda tasfiye kararı alan ABD yönetimi,
kendi ihanetinin suçunu ise üç ayrı ülkeye
yıkıyor.
Rapordaki ifadelerde terör örgütü ile diğer devletler arasında adeta
hakem rolüne soyunduğu görülen ABD, YPG'ye "Ben size otonomi verme taraftarıyım. Ancak Türkiye,
Rusya ve İran bunu kabul etmiyor.
Bu üç ülke karşısında şu anda bir şey yapamam" diyerek
real-politik bir bahaneyle ihanetini de perdelemeye çalışıyor.
Böylece ABD, YPG/ PKK'nın Türkiye, İran ve Rusya'ya yönelik hıncını diri tutarak zamanı geldiğinde terör
örgütünü yeniden bu aktörlere karşı devreye
sokmayı planlıyor.
***
Hâsılı kelam, bu kirli rapor aslında ABD'nin bir yandan
rehin aldığı ve kandırdığı Kürtlerle devletçilik oyununu sürdüreceğinin, bir yandan da 'our boots on the ground /sahadaki muharip gücümüz'
dediği ama aslında Pentagon'un postalı konumundaki YPG üzerinden Suriye'yi bölme planından vazgeçmeyeceğinin itirafıdır.
Zira ABD'nin Suriye'deki PKK/YPG projesi, bölgeye yönelik
kaos zincirinin yeni halkasıdır.
İşte bu yüzden Pentagon'un YPG=PKK itirafındaki bu hinlik, bir
meydan okumadır.
Bir bakıma Türkiye başta olmak üzere
aynı anda üç ülkeyi hedefe koyan yeni bir terör projesinin ilanıdır.