Türkiye'nin en iyi haber sitesi
OKUR TEMSİLCİSİ OKUR TEMSİLCİSİ - YAVUZ BAYDAR

Basının haklı sancısı

Yazılı basının en ciddi sorunlarından biri, gazetelerde her gün çıkan haber, yorum gibi unsurların görsel medya ve internette izinsiz kullanımı. Bu konu şimdi gündeme geliyor

Bugün pek çok gazetede yer alan bir ortak ilan, medyada yeni bir düzenlemenin başlangıcını işaret ediyor. Konunun, köklü ve ucu açık bir değişim sürecinde bulunan medyada, özellikle SABAH gibi büyük ölçekli, yüksek tirajlı kitle gazetelerinin okurlarını da ilgilendiren yönleri var.
Konu, yazılı basında okura sunulan gündelik ürünlerin, haber olsun, köşe yazısı veya karikatür gibi yorum unsurları olsun, görsel medya (TV) ve internet siteleri tarafından alıntılanması ve "yeniden aktarılması" ile ilgili.
"..bugüne kadar bazı internet sitelerinin, gazete içeriklerimizi fikir ve emek hırsızlığı yaparak, pervasızca kullanmakta olduğu kamuoyunca da gözlemlenmektedir. Takdir edileceği üzere; bu durum ciddi emek ve maliyetlerle çıkartılan gazeteler ve gazetelerin internet siteleri aleyhine açık bir haksız rekabet oluşturmaktadır. Bu aynı zamanda hukuka ve kanunlarımıza aykırı bir durumun ortaya çıkmasına da sebebiyet vermektedir," deniyor bu ortak duyuruda.
Şöyle devam ediliyor: "Gazetelerin içerikleri; yani, haberler, yorumlar, köşe yazıları, yazı dizileri, fotoğraflar, çizgi, grafik, sayfa tasarımı ve benzeri bütün unsurların tek sahibi gazetelerdir. Bu unsurların şimdiye kadar gazetelerin izni olmaksızın, fikir ve emek hırsızlığı yapılarak bazı internet siteleri tarafından çalınması eylemi gazetecilik olarak nitelendirilemez. "Ürettiğimiz ve bütün hakları bize ait olan; haber, yorum, köşe yazısı, fotoğraf, karikatür, grafik, çizgi ve sayfa dizaynı gibi materyallerin hiç bir şekil ve hacimde kullanılmasına izin vermeyeceğiz. 1 Ekim 2012 tarihinden itibaren, hiçbir televizyon kanalı, internet sitesi ve haber portalı aşağıda imzası bulunan gazetelerin içeriklerini kaynak göstererek dahi kullanamayacaklardır."
Toplam 20 gazetenin açıklaması şu anlama geliyor: Gazete içeriğinin temel pek çok unsurunun ne TV kanallarında izinsiz aktarımı söz konusu olacak, ne de internet site veya portallarında. Yani, eğer bu duyuruya uyulursa okurlar mesela sabah saatlerinde manşetlerden başlayarak gazetelerin tek tek, uzun uzun gözden geçirildiği, "tüketildiği" programları izleyemeyecekler. İnternet sitelerinde de gazetelere ait haber ve köşe yazıları yer alamayacak. Bir dönemece işaret eden bu duyurunun, bağımsız okur temsilcisi gözüyle ele alınması gereken yanları var.
Duyuruya baştan sona sinmiş olan sıkıntı çok haklı. Arka planı da şöyle: Türkiye'de insanlar haberleri genellikle TV kanallarından an an "bedava" alıyorlar. Gün içindeki bültenler, haber eksenli yorum ve tartışmalar ve akşam yaygın izleme kuşaklarındaki ana haber programları bu ihtiyacı ziyadesiyle karşılıyor. Türkiye, 20'ye yakın özel haber TV kanalı ve TRT ile, sayısal bakımdan dünya rekoruna sahip! Bu olağandışı tablonun, ülke yazılı basınını tiraj, maliyet ve okur sadakati bakımından ne kadar ciddi sıkıntıya soktuğunu tahmin etmek hiç güç değil. Medyanın belkemiği olan yazılı basın sürekli kan kaybediyor. Bu yüzden de haklı olarak kendisini, haklarını korumaya çalışıyor.
"Alıntı" yerini "çalıntı"ya bırakmış durumda: Aslına bakarsanız, dünyanın her demokratik ülkesinde gerek radyo ve TV kanalları, gerek internet siteleri, her sabah bir "basın özeti" yayınlar. Bu, habercilik geleneği ve sorumluluğunun bir parçasıdır. Ancak, bu yapılırken - mesela Almanya veya Britanya gibi ülkelerde - hem dikkatle, süresi sınırlı özet verilir, hem de "tematik" gidilir (mesela, BM'deki Mursi ve Netanyahu konuşmalarına gazeteler nasıl baktı? gibi). Oysa, bizdeki uygulama, her sabah kanallarda gazete baş sayfalarının baştan aşağı satır satır okunması; onun da ötesinde belli başlı köşe yazılarının seslendirilerek, kelime kelime yazılı ekranlara yansıtılması şeklinde. Bu, kabul edilemez aşırılıkta bir uygulama.
İnternette de vahim durumlar var: Gazete üretimi olan haberler ve köşe yazıları "kopyala-yapıştır" tekniğiyle sitelerde yer buluyor, üstelik çoğu kez kaynak bile gösterilmeden. Bu "ifrat" yüzünden okurların gazetelere ihtiyacı azalıyor, kalmıyor. Çalıntı engellenmelidir.
Ancak, ifrat ile tefrit arasında bir yol çok daha makul olacaktır. TV'lerde basın özetleri tamamen yasaklanmak yerine, çok daha kısa özete dayalı, detay vermeyen bir formatla, halkı sadece "yeterince" haberdar etmek ve gazeteyi satın almaya teşvik edecek bir dille verilebilir. Bunun için de başka ülkelerdeki uygulamalara bakılabilir.
Aynı şekilde, internette gazete içeriklerinin aynen kopyalanması sıkı bir şekilde engellenirken (belki link verilmelidir), hemen her ülke internetinde yaygın kabul gören dijital baş sayfa görüntülerine izin verilebilir.
Duyuruda eksik kalan bir nokta da şu: Aynı şekilde, pek çok gazeteye ait resmi internet sitesinin, TV kanallarının özgün üretimi olan, mesela video malzemesini, kendi sitelerine kopyaladıkları, bazılarının kaynak dahi göstermediği biliniyor. Yine aynı şekilde, gazete sitelerinin, internet haber sitelerinin özgün içerikli haber, mülakat veya çekimlerini kullandığı da herkesin malumu. Eğer temel kaygı emeğe saygı, fikir ve ürün hırsızlığına son vermek ise, taahhüdün karşılıklı ve tam kapsamlı olması gerekir.
Sonuç olarak: Bu çıkış gerekliydi, ayar zamanı gelmişti; ancak umudum, halkı haber alma hakkından da mahrum etmeyecek, dengeli ve sağduyulu bir orta yolun bulunmasında.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA