Türkiye'nin en iyi haber sitesi
OKUR TEMSİLCİSİ OKUR TEMSİLCİSİ - YAVUZ BAYDAR

Zerkavi öldü, ama...

...lakabı kaldı yadigâr. Irak'taki cinayetlerinden ötürü 'cellat' denmişti ona... Ve manşetlerde akıbetiyle ilgili ifadedeki harf farkı büyük tartışmaya yol açtı

Cuma günü gazete okurları basında çok ender görülen bir manşet manzarasıyla karşılaştı. Irak'taki yaygın şiddet hareketinin başını çeken, yıllardır aranan El Kaide Mezopotamya örgütünün lideri, Ürdünlü Ebu Musab Zerkavi'nin bir saldırı sonucu öldürülmesi, dört gazetede birden aynı manşetle aktarılıyordu.
Sabah "Cellatın Sonu" diyordu.
Diğer üçü ise "Celladın Sonu" ifadesini tercih etmişti.
Manşetlerde görülen bir harflik fark, son haftaların en yoğun okur tepkisine yol açtı.
Sabah'ı arayan okurlar, kimi öfkeyle, kimi tatlı sert "Nasıl manşette yanlış Türkçe kullanırsınız?" diye sordular.
AK Parti Milletvekili Mehmet Dülger, erken saatlerde heyecanla Ankara Temsilcisi Aslı Aydıntaşbaş'a aynı soruyu yöneltti.
Köşemize de eleştiri ve soru yağdı.

İşte
gerçek mesele
"Cellatın" mı, "celladın" mı?
İşte size gerçek mesele.
Gerçek mesele, çünkü bu konuda bir mutabakat yok.
Görüşlerine başvurduğum dil uzmanları ve çevirmenler, daha çok "dı" yanlısı oy kullanmakla birlikte "öbür türlü de olabilir aslında" çekincesini koydular.
Sabah, dil ve anlatımda Ömer Asım Aksoy'un Ana Yazım Kılavuzu'nu esas alıyor. Başka gazeteler, farklı kılavuzlara örneğin TDK'nın İmla Kılavuzu'nauyuyor.
Konuya Hakkı Devrim de el attı önceki günkü köşesinde.
Aynı akıl yürütmeden geçirdiğim için, Devrim'in de yer verdiği, iki farklı bakışı aktarayım: Aksoy'a göre, p-ç-t-k harfleriyle biten sözcükler, ünlü ile başlayan ek aldıkları zaman bu harfler b-c-d-ğ'ye dönüşüyor. Ama sap, suç, ok, cellat gibi bazı istisnalarda bu uygulanmıyor.
TDK'ya göre ise, başka dillerden gelen sözcükler (cellat, milat, kitap, renk gibi) ünlü ile başlayan ek alınca sert ünsüzler yumuşuyor:
Miladın, kitabın, rengin...
Dolayısıyla ilki cellatın diyor...
İkincisi, celladın.
Dil konularında çok güvendiğim Necmiye Alpay'ın Metis'ten çıkan Türkçe Sorunları Kılavuzu'na baktım hemen. Cellat eklemeleri bir "sorun" olarak orada vardı. Alpay da, " cellatın" deyişini doğru buluyor.

Kurallara
meydan okuyor
Hakkı Devrim, tercihini şöyle bir zemine oturtmuş: "Tek heceli kelimelerde" diyor, "iki ünlü arasında kalan sondaki p-ç-t-k yumuşamaz (yani okoku, atatı). Çok heceli kelimelerdeyse yumuşar: Ağaç-ağacı, durak-durağı, kanat-kanadı olur." Sonuç: Devrim'e göre, celladı demek "daha doğrudur".
Pekala, o halde niye halat ünlü ile başlayan ek alınca halatı diyoruz? Niye surat-suratı, pusat-pusatı, fırsat-fırsatı oluyor? Bence bu "cellat" dil kurallarına apaçık meydan okumakta..
Sabah yazı işleri de bölündü bu konuda.
Doğan Satmış, Sermet Özdoğan, Murat Köprü, Emre Ergül 'cellatı" demekten yana.
Şule Talu "celladı" kullanımını doğru buluyor.
Peki, Okur Temsilcisi? Doğrusu bana ikisi de doğru geliyor. Hem uzmanlarda görüş birliği olmayışından ve pek çok dilde benzeri yoruma açık istisna bulunmasından; hem de genç dil Türkçe'nin evrime açık olmasından ötürü. İsterseniz tartışmaya devam edebiliriz.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA