İntihar veya intihar girişimiyle ilgili her haber beni irkiltir.
Habercilerin bu tip haberlerde özel bir duyarlılık göstermesi gerektiğini biliyoruz artık.
Sebep?
Çünkü intihar haberleri özellikle gençlerle şehirliler arasında "özendirici", "bulaşıcı" bir etki yapabiliyor.
Ünlülerin intiharı daha da etkili olabiliyor.
Nirvana'nın efsanevi solisti Kurt Cobain'in intiharını anlatan haberler "kopyalarına" yol açmıştı.
Erzurum'da hafta içinde bir yurtta toplu intihar girişimi yaşandı.
Nene Hatun Kız Yetiştirme Yurdu'nda yaşları 13-16 arasındaki beş kız gündeme yerleşiverdi.
21 Aralık günü verilen haber ertesi günü Sabah'ın birinci sayfasına "tırmandı".
Erzurum Valisi Böyle Utandırdı başlıklı habere göre, kızların "baskı gördük de o yüzden" açıklamasını yalanlatmak isteyen Erzurum Valisi, onları basın önüne çıkarıp teşhir etmekten çekinmemişti.
Sabah'ın birinci sayfasına haberin yansıtılış biçimi çok doğruydu.
İntiharı göze aldıkları anlaşılan, rüştünü ispatlamamış beş kız, kendilerini belki tekrar yeni girişimlere sürükleme riski hiçe sayılarak zorla gazetecilerle yüz yüze getirilmişti.
Öyleydi ama... Başlığın Vali Emriyle Teşhir olmasına ve iyi yazılmış bir spota rağmen...
Ana haber metni iç sayfada okunduğunda, olay tam da valinin halka yansıması için çaba gösterdiği biçimde başlıyordu.
İlk cümle "kızların intihar gerekçesi konusunda yalan söylediğinin ortaya çıktığını" aktarıyordu.
Okurlar valinin kızları nasıl zorla ertesi gün basına teşhir ettiğini, kaçmaya çalışan "intiharcı"ların personel tarafından yakalanıp gazetecilerin önüne getirildiğini, "ne olur bizi çekmeyin, aile ve arkadaşlarımız bizi tanırlarsa mahvoluruz" diye yalvarmalarını ancak metnin sonlarına doğru görüyordu.
Yani haber yanlış kurgulanmıştı . Yeniden yazılması gerekirdi. Ayrıca... Kızların, yüzleri taralı dahi olsa görüntülerinin verilmesine...
Valinin arzusuna uygun bir "teşhir"e Sabah "evet" demeli miydi? Kızların yüzleri kapalı da olsa tanınacağı belli iken...
Sabah'ı bu yüzden biraz tereddüt içinde aklıyorum.
Bana katılmayanlar olabilir, ama fotoğrafları hiç basmamak da bir tercih olabilirdi. Tartışılabilir...
Ayrıca... Keşke basın toplantısına katılan meslektaşlar, en azından, valiye "bu yüzleştirme yüzünden bu kızlar bir daha intihara kalkışırsa sorumluluğu üstlenecek misiniz?" diye sorsaydı.