Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Putin'le yaptığı temaslar olumlu geçti. Erdoğan, Türkiye'nin terörle mücadelesini Putin'e çok açık biçimde anlattı ve Suriye'deki PKK varlığının bölge için tehlikesini vurguladı. Seyahat dönüşü Erdoğan, "Sayın Putin'le Suriye'de yuvalanan terör örgütlerine karşı atılabilecek adımları da aramızda mütalaa ettik. Askerimize, polisimize, sivil vatandaşlarımıza saldıran bu katil sürüleriyle mücadelemize birlikte gereken cevabı verme kararında da mutabık kaldık" dedi.
Türkiye "terör" dediği zaman PKK'yı kastediyor. PKK'nın arkasında da Amerika var. Putin bunu çok iyi biliyor. Ancak bugüne kadar bilmezlikten geliyordu. Sanırım artık bu da değişti. Bu arada zirvede Türkiye'deki Rus yatırımlarının ve özellikle nükleer santralin geleceği de konuşuldu.
Türkiye'den geçen doğalgazın ve Ukrayna tahılının dünyaya dağıtılması konusunda Putin, Erdoğan'a övgüler düzdü. Bundan sonra Türkiye, Rus gazını kısmen ruble ile alacak. Bu da hem Türkiye hem de Rusya için büyük avantaj sağlayacak.
Rusya'nın dostlarına petrol satış fiyatı ile düşmanlarına petrol satış fiyatında olduğu fark gibi, rublenin satış fiyatı da ülkesine göre değişiyor. Kimileri rubleyi daha kolay ele geçiriyor, kimileri bunu beceremiyor. Yani Rusya ile yapılan anlaşmalar hem Türkiye'nin ekonomik dengeleri hem de dünyanın geleceği için çok önemliydi. Etkilerini önümüzdeki günlerde yaşayacağız.
ÇİN'DEN ÇİP ÜRETİMİNE DARBE
Rusya cephesinde kaybettiği anlaşılan Amerika, rotasına Çin'e çevirdi. Bu sebeple Çin ile Amerika arasındaki ilişkiler gerginleşiyor. Dünyanın en büyük çip üreticisi Tayvan. Ancak bu çiplerin üretilmesi için gereken kumu satan ülke olan Çin, şimdi Tayvan'a kum ihracatını kesti. Bu durumun çip üretimine darbe vuracağı söyleniyor.
Enerji, maden ve mineral zengini olan Rusya da stratejik madenlerini silah olarak kullanmaktan geri durmuyor. Yani Amerika'nın Rusya ve Çin'i cezalandırma çabaları, Amerika dahil olmak üzere tüm dünyayı batırıyor. Buna "dur" diyecek kimse de henüz ufukta görünmüyor.
İSRAİL'İN KATLİAMI BİTMİYOR
Diğer yandan da İsrail'de şiddet bitmiyor. İsrail tarafından en son düzenlenen saldırıda 15 Filistinli öldü, 125 de yaralı var. Konuyla ilgili bizim Dışişleri de "Saldırılarda çocuklar dahil sivillerin yaşamlarını kaybetmelerini kabul edilemez buluyoruz. Saldırılar sonrasında bölgede yükselen gerginliği derin endişeyle karşılıyoruz. Söz konusu olayların yeni bir çatışma sarmalına dönüşmeden derhal sonlandırılması gereğini vurguluyor, itidal ve sağduyu çağrısı yapıyoruz" açıklamasını yaptı.