Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Putin ile Soçi'de yapacağı görüşme çok büyük anlamlar taşıyor. Önceki gün Putin ile görüşen eski Almanya Başbakanı Gerhard Schröder, Putin'in müzakere yoluyla barıştan yana olduğunu söyledi. Yani Putin, bazılarının düşündüğü gibi sonsuz bir savaştan yana değil.
Hem Putin ile hem de Zelenski ile iyi bir diplomasi yürüten Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünya çapında bir diplomatik hamlenin mimarı olabilir. Eğer Putin'i barış için müzakere yolunda teşvik eder ve bu kabul görürse, Erdoğan Nobel Barış Ödülü'nü tartışmasız hak eder. Tartışmalı Nobel komitesi bunu yapar mı, Erdoğan ödülü kabul eder mi o ayrı konu.
Erdoğan-Putin görüşmesinde Türkiye'nin ihtiyacı olan yangın söndürme uçakları ile Türkiye-Rusya arasında yerel paralarla ticaretin de konuşulacağı tahmin ediliyor. Suriye meselesi zaten her zaman masada.
Bu arada Türkiye'deki en büyük Rus yatırımı olan Akkuyu Nükleer Santrali bitmek üzere. Rusya bu santralin tamamlanması için Türkiye'ye 15 milyar dolar gönderiyor. Yani Erdoğan ile Putin arasında konuşacak ve karar verilecek çok şey var. Bugün tüm dünyanın gözü Soçi'de olacak.
PELOSİ'NİN SAHTE FIRTINASI
Uzakdoğu'da Pelosi'nin yarattığı sahte fırtınanın yankıları hâlâ sürüyor. Çin Halk Cumhuriyeti, gerçek mühimmat kullanarak Tayvan yakınlarında askeri tatbikatını sürdürüyor. Amerika ise Endonezya üzerinden askeri varlığını Çin'e hatırlatmayı deniyor. Rusya-Ukrayna Savaşı'nda tüm argümanları çöken Amerika, yenilgisini gizlemek için dikkat dağıtmaya çalışıyor.
Zaten Çin ile Amerika arasında sıcak bir savaştan söz edilemez. Çünkü Çin böyle bir savaşa henüz hazır değil. Hazır olana kadar, daha güçlü olduğu ekonomik konularda misilleme yapması bekleniyor. Anlayacağınız, Türkiye'nin Rusya ile Ukrayna arasında anlaşma sağlama çabaları dışında dünyada iyi giden bir şey yok.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz