Dünya nefesini tuttu, ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi'nin uçağının Tayvan'a inişini izledi. Pelosi, çok şükür kazasız belasız ülkeden ayrıldı. Şimdi Çin cevap vermeye hazırlanıyor. Çin Dışişleri Bakanlığı, Pelosi'nin gereksiz şov yaptığını söyledi. Bazı uzmanlara göre Pelosi'nin ziyareti bir "sıcak savaş"ın başlangıcı. Bu konuda farklı düşünenler de var.
Çin'in sabırla bekleyeceğini ve bu yüzyılın sonunda Amerika'dan daha güçlü olacağını söyleyenlerin sayısı da az değil. Şu an iki devleti karşılaştırdığınız zaman Çin'in "3 tane uçak gemisi" var, buna karşılık Amerika Birleşik Devletleri "20 tane uçak gemisine" sahip. Bunlardan 12 tanesinde nükleer silahlar yüklü. Yani Çin'in mevcut durumda Amerika'ya savaş açması akılcı görünmüyor. Ayrıca Çin'in "1.2 trilyon dolarlık" ihracatının ana dayanağı Amerika Birleşik Devletleri.
Ancak bu gerginlik galiba sonunda Rusya'ya yarayacak. Rusya-Ukrayna Savaşı'na adeta seyirci kalan Çin, şimdi Rusya'ya çok açık destek vermeye başlayacak. İki veya çok kutuplu dünyaya hızla gidiyoruz. Amerika tüm dünyaya hâkim olan psikolojik üstünlüğünü kaybetti. Bu saatten sonra hem onların hem de dünyanın işi zor.
KILIÇDAROĞLU'NU TERLETEN SORU
Kemal Kılıçdaroğlu'nun yurt gezileri olaylı geçiyor. Erzurum'daki mitingde bir vatandaş, "PKK'nın uzantısı olan HDP'yi niye destekliyorsunuz?" diye sordu. Kılıçdaroğlu, yurttaşa "Kim PKK'ya yandaşlık ediyorsa Allah belasını versin. Kim çadır mahkemelerini kurduysa, PKK'yı davet ettiyse, PKK ile miting yaptıysa Allah belasını versin" karşılığını verdi. Aynı Kılıçdaroğlu, "YPG bize saldırmaz" da demişti.
İlkokul çocuğunun bile bildiği PKK-HDP ilişkisi, belli ki Kılıçdaroğlu'nun gözünden kaçmış! Cumhurbaşkanı adayı olmak için 6'lı masanın hepsinin birden onayının alınması gerektiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, masanın görünmeyen 7'nci, hatta 8'inci ayağının onayını almanın rahatlığıyla davranıyor. Bu görünmeyen ayakların kimler olduğunu herkes biliyor. "Millet İttifakı" dedikleri şeyin ismi, siyasi ve sosyolojik ağırlıkları olmayan bazı tiplerin oturduğu "Altılı Masa"ya dönüştü. Artık kendileri bile kendilerine "Millet İttifakı" demiyorlar. Çünkü değiller.
SABAH'IN ZİRVESİNDEN MESAJLAR
Sabah Gazetesi tarafından Konya'da düzenlenen "Türkiye İhracat Seferberliği Zirvesi"nde geleceğe ümitle bakmamıza neden olacak önemli mesajlar verildi. Özellikle Ticaret Bakanı Mehmet Muş'un sözleri çok anlamlıydı. "Arz güvenliği, tahıl koridoru ve 250 milyar dolarlık ihracat" hedefi konusunda Bakan Muş'un sözlerinin mutlaka altı çizilmeli.
Ben dikkatlerden kaçmaması için önemli bir meselenin daha altını çizmek istiyorum. Bayilerde sıfır araç bulunamaması ve otomobil galerilerindeki fahiş fiyatlar... Bakan Muş bu konuda oldukça kararlı. Bazı bayilerin galerilerle, araç kiralama firmalarıyla ve üçüncü şahıslarla işbirliği yapıp otomobil fiyatlarının anormal artışına neden olduğunu ifade ediyor. Kararlılıklarını da şu sözlerle vurguluyor: "Yakaladığımız zaman 2 milyona kadar ceza yazıyoruz. 100 bin lira, 200 bin lira değil, 2 milyona kadar yazıyoruz. Belli standartlar koyabiliriz. Belli bir kilometre veya belli bir süre geçmeden satışını durdurabiliriz."
Enflasyonla mücadelede araç fiyatları önemli bir kalem. Bakan Muş umarım başarılı olur.