Bu muhtıra veren emekli amiraller, iki açıdan ele alınabilir. Birinci açı, tabii ki gülümsemek gerektiren gözlemlere dayanır. Bu emekli amiraller 65 yaşın üzerinde bulunduklarına göre geçen yılın mart ayından beri bunalım içindedirler. Daha emeklilik yaşları gelmeden ve görev başındayken, koca koca gemileri yönetmiş ve kim bilir kaç tane Mehmetçiğe komuta etmişlerdi.
65 yaş belası
Ama yaklaşık bir yıldır her akşam televizyonda Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın dediklerini dinlemekten ve sokağa çıkma yasağına uymaktan başka bir iş yapmıyorlar. Üstelik olgunluk ve bilgelik yaşı olan 65, bunlar için adeta bir bela, bir damga gibidir.
Zevzeklik mi?
Bu durumda siz olsaydınız ne yapardınız? Yaşıtlarınız olan emekli meslektaşlarınızla buluşup bir muhtıra hazırlamayı düşünmez miydiniz? Bu işin ciddiye alınıp hakkınızda adli soruşturma açılması ihtimalini de göze almaz mıydınız? Ve şimdi "65 yaşındakilerin intikamını böylece aldık" diye de övünmez miydiniz? Yaptığınız, Meral Akşener'in tanımıyla "zevzeklik"ten başka ne olabilirdi ki?
Bahçeli çok sert
Ne var ki herkes bu olayı böyle hafife almıyor. Mesela MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin grup toplantısında söylediklerine kulak verelim. Bahçeli, emekli amirallerin muhtırasına ilişkin olarak, "Bu çağrı bal gibi darbe çağrısıdır. Bu bildiri, demokrasiyi hedef alan torpidodur. Bu bildiri, hukuk gaspı, milli iradeye doğrultulmuş silahtır" dedi.
Soylu da sert
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da muhtıra için şöyle konuştu:
"Gece yarısı dönüp bize ültimatom veremezsiniz, verdirtmeyiz. Zihinlerinde en ufak böyle bir şey varsa darmadağın ederiz. Biz vatanseveriz, aynı zamanda kafamızı kuma gömmeyiz. Bu millet dayak yiye yiye demokrasiyle buluştu. Dünyada demokrasiyi hak eden bir ülke varsa o da Türkiye'dir. O gece sabaha kadar uyumadık, irtibatları ortaya çıkardık. Son 30 günde hangi siyasi partiyle irtibat kurdukları açık ve net."
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz