Cumhurbaşkanı Erdoğan, Trump'ın damadı Jared Kushner tarafından hazırlanan Barış Planı'na tepkisini seslendirirken, Türkiye ile Arap ülkeleri arasında Kudüs ve Filistin'in merkezini oluşturduğu ilişkilerin geçmişinin "6 Gün Savaşı" sonrasındaki günlerini hatırladım.
Erdoğan çok sert
AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Trump'ın Ortadoğu Planı'na çok sert tepki gösterirken "Filistin'i yok edecek bu planı asla tanımıyor ve kabul etmiyoruz" dedi.
Bazı Araplar
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İslam ülkelerinin tavırlarına baktığımızda halimize acıyorum. Başta Suudi Arabistan sesin çıkmıyor sesin. Ne zaman çıkacak? Umman, Bahreyn, Abu Dabi yönetimi... Oraya katılıp bir de alkış tutuyorlar. Yazıklar olsun. Acaba o alkış tutan eller bu haince atılan adımın hesabını nasıl verecekler?" diye konuştu.
İnsanlığa ihanet
Erdoğan şöyle devam etti: "Bu planı destekleyen Arap ülkeleri kendi halkları ve daha önemlisi tüm insanlığa ihanet etmektedirler. İstediği kadar plan yapsınlar, Allah'ın yardımı ile Kudüs davası hep ayakta kalacaktır."
İsrail havadan vurmuştu
Yıllar öncesine, yani 1967'nin Haziranı'na dönersek... 5 Haziran sabah 07.40'ta İsrail, Mısır, Ürdün ve Suriye hava kuvvetlerinin büyük kısmını imha etti. Artık İsrail hava kontrolünü tamamen ele geçirmişti ve savaşın gidişi belli olmuştu. İsrail, Ürdün Kralı Hüseyin'i savaşa girmemesi konusunda uyarmıştı. Ama o kararını vermişti ve Ürdün'ün etkili ordusunu başarısız bir Mısırlı generalin komutasına vermişti. Öğlen olmadan Kudüs'te de çarpışmalar başladı. Ve sonunda Doğu Kudüs'ü İsrail zaptetti.
Sokaklar coşkuluydu
Kahire'deki Genelkurmay karargahında komutanları giderek büyüyen bir panik sarıyordu. Fakat sokaklarda bambaşka bir hava vardı. Kalabalıklar sokağa dökülmüş kutlamalara girişmişlerdi. Arap radyolarını dinliyorlar ve savaşın kazanıldığını zannediyorlardı.
Türkiye Araplar kazandı zannetti
Türkiye'de ise Başbakan Süleyman Demirel ve Dışişleri Bakanı İhsan Sabri Çağlayangil, bu zaferi kutlamanın yerinde olacağını düşünüp, Mısır lideri Abdülnasır'a "Bu tarihi günde yanınızdayız" içerikli bir mesaj gönderdiler. Yenilgi altında ezilen Nasır bu mesajı alınca çok duygulandı ve "Türkler bizi yenilgi anında yalnız bırakmıyorlar" dedi. O günden sonra Nasır'ın ölümüne kadar ilişkilerimiz çok gelişti. Türkiye ilk kez o zaman Kudüs konusundaki Arap tezine destek verdi.
