Kabul edilmesi imkansız olan gelişmelere tanıklık ediyoruz.
Geçen gün Beyaz Saray'da Başkan Trump tarafından açıklanan Barış Planı da, bu gelişmelere bir örnek değil midir? İsrail Başbakanı Trump'ın Netanyahu'yu da yanına alarak açıkladığı sözde Barış Planı, Filistinlileri yok sayan, Kudüs'ü ve Batı Şeria'yı İsrail'e adeta hediye eden bir saçmalıklar dizisidir. Daha önce de Trump, Suriye'ye ait olan işgal altındaki Golan Tepeleri'ni İsrail'e hediye etmemiş miydi?
Jared Kushner
Bu sözde Barış Planı'nın mimarı olan Trump'ın damadı Jared Kushner'in CNN'de Christiana Amanpour'la yaptığı söyleşiyi izlerken, tüylerim diken diken oldu. Çünkü bu damat, Filistinliler'den adeta bir yaratıklar sürüsü gibi söz ediyordu. Kushner'e göre Filistinliler geçmişte olduğu gibi bu son girişimin de içine edebilirlerdi...
Netanyahu da konuştu
Beyaz Saray'daki törende ikinci konuşmacı olan Netanyahu da, İsrail'e verilen toprakların aslında kutsal kitaplarda da zikredildiğini söylüyordu. Sanki siyasi bir gösteri değil, İsrail bağımlılarının katıldığı bir ayindi Beyaz Saray'daki gösteri... İşin en acıklı yanı da, bu planı kabul etmeleri karşılığında Filistinlilere verileceği vaat edilen 50 milyar doların, İsrail ile Amerika'nın uydusu olmayı kabul eden Körfez'deki Arap ülkelerinden sağlanacağı gerçeğiydi.
Kabul edilemez
Bakalım İslam Ülkeleri Örgütü'nün Dışişleri Bakanları toplantısından ne çeşit tepkiler çıkacak? Başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere bizde kamuoyunu aydınlatan ve sesimizi duyuranlar, tabii ki Trump'ın İsrail'e Kudüs'ü ve Batı Şeria'yı hediye etmesini kabullenmeyeceklerdir. Bu konuda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'na İsrail'in genişleme haritalarını gösterdiğini ve "Bu durum daha nereye kadar gidecek" diye sorguladığını hatırlamamak mümkün değildir.
Zor durum
Ne var ki sonuçta Amerika Birleşik Devletleri olabildiğince İsrail'in hem yanında hem de arkasındadır. Yani ne kadar tepki gösterilse de, İsrail'in genişlemesini şu anda durdurmak pek mümkün değildir.