Yaşanılanlardan ders alınsaydı, dünya da Türkiye de herhalde bugünkünden farklı olurdu. Ama insanoğlunun doğasında ders almak diye bir şey yok. Bu nedenle hatalar hep tekrarlanıyor... "Bize bir şey olmaz" diyenlerin başlarına gelmedik iş kalmıyor.
Peki en kaba tanımları ile nelerden ders almalıyız?
Kraldan fazla kralcılık
Birincisi asla kraldan fazla kralcı olmamalıyız... Çünkü dün sizin canınız pahasına savunduğunuz ve onun için mücadele ettiğiniz kişiler, ileride bir gün sizi şaşırtacak ölçüdeki bir muhabbetle, geçmişte sizin mücadele ettiğiniz kişileri kucaklayabilirler. Çünkü "Başarı" kavramı görecelidir. Bazı başarıların arkasında haksızlıklar, hukuksuzluklar ve demokrasi düşmanlıkları bulunsa bile, gün gelince bunlar unutulur ve elde kalan birikimlere bakılır.
Gereksiz kavgacılık
İkincisi, asla tam olarak bilmediğiniz ve uzmanlık gerektiren konularda, "Dava adamı" rolünü benimseyip, sizi aşan tartışmalarda taraf olmayın... Daha düne kadar aynı davanın neferleri olarak kavgalara giren insanların, bugün farklı cephelerde birbirlerinin düşmanları olabildiklerini görmezden gelmeyin. Bırakın gereksiz kavgaları onlar yapsın.
Siyaset de bir meslektir
Üçüncü olarak da, "Siyaset"in de bir meslek olduğunu asla unutmayın. Bütün mesleklerin olduğu gibi siyasetin de kuralları ve kendi içindeki dayanışma mekanizmaları vardır. Siz siyasetçi olmadığınız halde bir cepheyi desteklemek için karşı bir cepheyle kavgalara girerken, bir bakarsınız ki karşıt siyasetçiler uzlaşır ve siz karaya vurmuş balık gibi açıkta kalabilirsiniz. Sonuçta hiç gereksiz yere arkadaşlarınızla, meslektaşlarınızla düşman olabilirsiniz.
Zayıf bellekler
Çok partili demokrasiye geçtiğimiz günden bu yana gerek iç gerekse dış siyasette ders alınması gereken çok sayıda olay yaşadık. Ancak belleklerimiz ne yazık ki çok güçlü değil ve yazılı hafızamız pek yok... Bu nedenle her yaşanılanı sanki ilk defaymış gibi izliyoruz. Yani artık bu kötü alışkanlığımızı terk etmeyi deneyelim ve almamız gereken dersleri hatırlamaya çalışalım. Mehmet Akif'in dizelerini hep aklımızda tutalım...
İbret alınsaydı...
"Geçmişten adam hisse kaparmış.. Ne masal şey!/ Beş bin senelik kıssa yarım hisse mi verdi?/ 'Tarih'i 'tekerrür' diye tarif ediyorlar;/ Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?.."