Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BAŞYAZI MEHMET BARLAS

Doğru sözlüler demagoglar kadar cesur olmazlarsa o ülkenin işi zordur

Özgürlük ve demokrasi üzerinden demagoji yapmak kolaydır. Önemli olan insan haklarını, hukuku ve ülkenin dirliğini savunanların seslerinin de, demagogların sesleri kadar yüksek çıkmasıdır. Bu durumun son yansımasını İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun Bursa'da yaptığı ve "Pejmürde ederiz" başlığı ile verilen konuşmasına karşı, sözde demokrasi savunucularının bir ağızdan tepki göstermeleridir. İstanbul'un yeni Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun Diyarbakır ziyareti üzerine onu uyaran konuşmasında Süleyman Soylu özetle şu noktaların altını çizmişti:

Atatürk ve terör örgütü
"-Ay yıldızlı Türk bayrağı Diyarbakır Belediyesi ve diğer belediyelerden çıkartılırken, içiniz rahattı değil mi? Şimdi, gönlünüz terör örgütü müzahirlerine Atatürk tablosunu verirken rahat etsin. Atatürk'ün her türlü istismar edildiği ortamı gördük bu ülkede, ama terör örgütü üzerinden istismar edildiğine şimdiye dek rastlamadık. Yazıklar olsun"

Hacire Ana'ya gitseydin
"-Ballandıra ballandıra anlatıyor, sarılmışlar, kucaklaşmışlar, halay çekmişler. Allah neşenizi artırsın, gözümüz yok. Bir tarafta şehit aileleri dururken, gaziler dururken, Diyarbakır'a gitmişken Hacire Ana'ya da bir uğrasaydın, oğlunun nasıl kaçırıldığını, bir oğlunun nasıl infaz edildiğini onun ağzından bir dinleseydin bari."

Teröre destek mi?
"-Buradan söylüyorum: İşini yap, başımızın üzerinde yerin var, ama işini yapmanın dışında başka işlerle meşgul olursan pejmürde ederiz. Bu kadar açık ve net. Bu ülke adına, bu millet adına, sağına soluna bakmayız. Yıllardır terörden acı çeken insanlar dururken, terörist cenazelerinde yas tutan adamlara böylesine bir destek milletimizin de bizim de gönlümüzü acıtır, kimse kusura bakmasın."

Seçilmiş olmak
"-Yahu sen hakim misin? Belediye başkanısın. İki laflarının biri seçilmiş, öyle değil mi? Dün aynı partinin belediyeleri, PKK ile el ele çukur ve bayrak eylemlerini gerçekleştirirken seçilmiş değiller miydi? Bizim aklımızla mı alay ediyorsunuz? Belediyelerin iş makinelerini PKK'ya tahsis ederken orada yetişen gençlerin, çocukların belediyeler vasıtasıyla dağa transferini sağlarken bunlar seçilmiş değil miydi? Bomba düzenekleri hazırlarken, evlatlarımızı şehit ederken, 107 polis, 156 asker, 15 köy korucusu, 36 vatandaşımız şehit edilirken bunlar seçilmiş değiller miydi?"

Söyledikleri gerçek değil mi?
Süleyman Soylu'nun söyledikleri gerçekleri yansıtmıyor mu? Gerçekten Ekrem İmamoğlu'nun, PKK ile içli dışlı olmuş ve bu yüzden görevden alınmış belediye başkanları ile halay çekmekten başka işi yok mu? Arkadaşım Melih Altınok dün benim anlattığım bir Temel fıkrasını Ekrem İmamoğlu'na uyarlamıştı. Aslında İstanbul Belediye Başkanı olmanın ne anlama geldiğini henüz kavrayamamış olan ve Bodrum tatili ile Diyarbakır halayı arasında savrulan Ekrem İmamoğlu'na daha uygun düşecek bir Temel fıkrası vardır.

Acemi yolcu
Temel ilk defa bindiği uçakta pencereden bakar ve yanında oturan yolcuya "Anlatılanlar gerçekmiş. Sahiden insanlar uçaktan bakınca karınca gibi görünüyorlar" der. Yan koltuktaki yolcu güler ve "Temel Bey, uçak henüz havalanmadı, o gördükleriniz gerçekten karınca" diye cevap verir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA