Demek anlaşmalı, protokollü televizyon tartışma programı yapılacağını düşünmek büyük bir hataymış.
Böyle bir programda iki kere iki dört eder benzeri kesin doğrular bile havada bırakılabilirmiş.
Olacak şey mi?
Yani CHP'liler bir akşam İl Seçim Kurul yargıcı ile anlaşıp sayımı durdurmadılar mı?
Ekrem İmamoğlu herkesin ortasında Ordu valisi için "İtlik yapma" diyerek hakaret etmedi mi?
İmamoğlu mazbata alıp Belediye'ye geldiği ilk gün, Belediye'nin verilerini kopya etmek için dışarıdan üç kişiyi görevlendirmedi mi?
Kesik kesik
Böyle sayısız konu vardı bir televizyon tartışma programında gerçekten tartışılmaları gereken... Ama her konu yarıda kesilip başka bir konuya geçildi. Ve İstanbul'un yıllardır tamamlanan alt ve üst yapıları gözden geçirilmek yerine, İmamoğlu'nun bunlardan sağlanan gelirleri nasıl harcayacağı konuşuldu.
Galip kimdi?
Bu programın galibi kimdi sorusuna cevap ararken bir uzmanın görüşüne başvurmak herhalde en doğru davranıştır...
İşte GENAR Araştırma Şirketi Genel Müdürü İhsan Aktaş'ın bu konudaki gözlemleri:
Yıldırım galip geldi
"-Tartışmayı iki üç açıdan değerlendirebiliriz.
CHP ve İYİ Parti seçmeni çok daha motiveydi seçime. Bu buluşma AK Parti seçmenini motive etmek açısından çok iyi oldu. Binali Bey daha başarılıydı. Ekrem İmamoğlu çok mesnetsiz suçlamalarda bulunuyordu ve kamuoyunda bu karşılık buluyordu.
Ya Melih Gökçek olsaydı...
Binali Yıldırım'ın bu mesnetsiz suçlamaları çok açık bir şekilde 'Bunların hepsi yalandı' demesi bir yönüyle Binali Bey'in açısından çok faydalı oldu. Çünkü toplumun bir kısmının inandığı yalana bir saatten sonra kendi seçmeniniz de inanıyor. O yüzden Binali Yıldırım bu yalanların hepsini boşa çıkardı. Bu vatandaşa muhakeme fırsatı verdi. Ekrem İmamoğlu ilk zaman diliminde çok gergindi. Karşısında Melih Gökçek gibi biri olsaydı programı terk eder giderdi. Önceki günkü buluşmanın sonuna kadar gelmesini Binali Yıldırım'ın tavrı sağladı. Ama bu tartışmanın galibi Binali Yıldırım'dır."