Belki yüz bin defa tekrarlandı... AK Parti 31 Mart sonrası İstanbul'daki oyların tekrar sayılmasını istedi. Tam bu iş başlamıştı ki, CHP akşam geç saatlerde itiraz edip sayımı durdurdu. Eğer bu sayım durdurulmasaydı seçimin 23 Haziran'da tekrar edilmesine gerek kalmayacaktı...
Yeni açığa çıkan görüntülerde İl Seçim Kurulu yargıçları ve CHP heyetinin art arda adliyeye giriş görüntüleri dikkat çekiyor.
Hızlı karar
Olayı değerlendiren Binali Yıldırım "Bu iş sandıkta yapılan hırsızlıkla bu hale geldi. Biz 'Oyların tamamı yeniden sayılmalı' dedik. CHP hemen müracaat etti hem de gece yarısı. Hemen İl Başkanı gitti, il seçim hâkimleriyle bir araya geldi ve 5 dakikada karar çıkardı. Bizim arkadaşlarımız kapılarından içeri giremediler. Yeniden sayma işi tamamen gündemden düştü. Olağanüstü müracaattan başka çaremiz kalmamıştı" dedi.
Asıl mağdur
Hatırlarsanız 31 Mart seçiminin 23 Haziran'da tekrar edilmesine ilişkin YSK kararı üzerine hemen bir "Mağdur edebiyatı" üretilmişti CHP tarafından. Bu edebiyatın fişeğini Kılıçdaroğlu ateşlemiş ve CHP Grup toplantısında YSK üyelerine "Çete" diyerek onları yuhalatmıştı. Daha sonra da elinden mazbatası alınan İmamoğlu "Mağdur" olarak topluma sunulmuştu.
İl Seçim Kurulu yargıçlarının CHP'lilerle gece buluşmalarının görüntüleri ortaya çıktıktan sonra, asıl mağdurun oyları çalınıp değiştirilen İstanbul seçmeni olduğu iyice açığa çıktı.
Hayati tehlike mi?
Bu arada daha önce "Mağdur" olarak topluma sunulan ve hoşgörülü bir portre çizilen Ekrem İmamoğlu'nun üzerindeki cilalar da hızla dökülüyor. İmamoğlu kendisine sorulan sorulardan hoşlanmadığı zaman tersleşiyor ve çok sinirleniyor. Eğer bu yarın yapılacak açık oturumda İmamoğlu kendisine sorulacak olan can acıtıcı sorularla karşılaşırsa, bazılarına göre CHP adayının elinden kaza da çıkabilir. Bu açıdan moderatör İsmail Küçükkaya'nın güvenliğinin korunması da, mutlaka gündemde bulunmalı, deniliyor.