Ortaokula ya da liseye başlarken, sınıf arkadaşlarımızla birbirimize "Önümüzdeki yıl neler öğreneceğiz" diye hiç sormazdık. Sadece "Önümüzdeki yıl acaba hangi dersler var" diye merak ederdik. Kısacası "Bilgi"ile "Ders" arasında adeta hiç bağlantı yoktu kafalarımızda.
Soru ile sorun farkı
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'un "Ortaöğretim Tasarım Toplantısı"ndaki açıklamalarını dinlerken, birden her şeyin değişeceğini ve "Bilgi" kavramının artık öğrencilerin beyinlerinde layık olduğu yeri almak üzere olduğu ümidine kapıldım. Ziya Selçuk'un "Soru çözmek başka bir şey, sorun çözmek başka bir şey" şeklindeki cümlesi, yarının dünden çok farklı olacağının somut ifadesi değil miydi?
Askerlik de değişiyor
Aynı şekilde Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar "Yeni askerlik sistemi"ni anlatırken de, "Bu alanda da artık her şey eskisinden farklı olacak" diye düşündüm. "Vatan hizmeti" olarak nitelediğimiz askerlik, artık belirli kesimlerin elindeki bir meslek olmaktan çıkıyordu.
General de olabilir
Yeni askerlik sisteminde yükümlü kaynağının "yükümlü erbaş/er", "yedek astsubay" ve "yedek subay" olarak sınıflandırılabileceğini ifade eden Akar, bunların yanı sıra bedelli ve dövizli askerlik uygulamalarının da yer alacağını söylemekteydi. Kısacası askerlik mesleğini içselleştiren bir genç okul, bedeni performans, sicil gibi gerekli kriterleri sağlarsa belli bir kontenjan dahilinde bir sınavı müteakip astsubay olabilecekti. Astsubaylıktan belli bir süre geçtikten sonra belirlenen kriterleri sağlayanlar da subay olabilecekti. Er olarak başlayacak, subay olacak belki de general olacaktı.
Yargı reformu
İki akşam önce de Cumhurbaşkanı Erdoğan "Yargı Reformu"nun ayrıntılarını açıklarken, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ile aylar önce yaptığımız görüşmeyi hatırladım. Bakan Gül hazırlığını yaptığı Yargı Reformu'na benim de katkıda bulunmamı istemiş ve üç kişilik bir hukukçular heyeti benimle uzun bir görüşme yapmışlardı. Cumhurbaşkanı Erdoğan "Yargı Reformu Stratejisi Belgesi"nin eskiden beri devam eden reformların güncellenmesiyle ortaya çıktığını vurgularken, şunları söylüyordu:
Adalet vizyonu
"-Bu belge güven veren ve erişilebilir bir adalet vizyonuyla hazırlanmıştır. Amacımız tüm kurumlarımızın mülkiyet hakkına, salahiyet hürriyetine, hukuki güvenliğe, ifade özgürlüğüne ve özgürlükleri kısıtlayan diğer tüm uygulamalara karşı duyarlı olmalarını sağlamaktır. Özellikle mevzuattan kaynaklanan sıkıntıları ve uygulamadaki aksaklıkları süratle çözmekte kararlıyız."
İyimserim
Üç bakanın hazırladığı üç reform tasarısı, şimdi gündemde... yani Cumhurbaşkanı'nın kabinesi çalışıyor ve üretiyor. Bu gözlemlerim yarına daha iyimser bakmamın sebebini açıklamıyor mu?