ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson Başkan Trump'a "Moron" dedi mi yoksa demedi mi sorusunun cevabı bilinmiyor. Çünkü Tillerson'dan bu konuda yalanlama gelmedi. Trump ise kendisinin IQ'sünün Tillerson'unkinden daha yüksek olduğunu tweet'ledi daha sonra.
Keskin bir zekâ
Başkan Trump moron mu değil mi tartışmasına girmek herhalde doğru olmaz. Çünkü iki defa iflas etmiş ve sonra yeniden ayağa kalkmış bir girişimcinin zekâsı var Trump da... Üstelik Amerika'ya da başkan seçilmeyi başarmış bir adam. Ancak zeki olması, onun "Uyumlu" bir kişi de olduğunun garantisi değildir. Çünkü kişi topluma, çevreye, koşullara, zamana uyumsuzluklar göstermeye başlayınca, onu akıl sağlığında bir bozulma olduğundan kuşku duyulmaya başlanır. Akıllı olmakla deli olmak arasında ince bir çizgi vardır. Bu çizgiye "Sınır hattı" denilir.
Uyumsuzluk var mı?
Durup dururken Kudüs'ü İsrail'in başkenti ilan edip Ortadoğu'yu yeni bir krizin ortasına sürüklemek... Kuzey Kore diktatörü Kim Jong-un ile ağız dalaşına girip Uzakdoğu'yu bir nükleer savaş tehlikesine sürüklemek... Eski Başkan Obama'nın aldığı her kararı reddedip, ABD diplomasisini gecekondu modeline sokmak... Bütün bu gelişmeleri hesaba aldığınız zaman, ciddi bir uyumsuzluk sorunu ile karşı karşıya olduğunuz gerçeği ortaya çıkmıyor mu?
Deli ve çılgın
Aslında delilik zaman zaman insanların özendikleri bir durumdur da... Kendine "Deli" dememek için "Çılgın" diyenlere sık sık rastlanmaz mı? Çünkü genel olarak delilerin toplum bilincindeki statüsü aptalların daha üzerindeki bir konumdadır. Kişinin deli değil de çılgın olduğunu anlamak kolay değildir ama aptal değil de deli olduğunu anlamak kolaydır.
Aklın kontrolü
Mesela bir akıl hastası, artık akıllandığı için taburcu olduktan sonra bir ayakkabı atölyesi açmış. Hastanenin başhekimi de eski hastasına bir çift ayakkabı siparişi vermiş. Eski hasta yeni ayakkabıcı, başhekimin ayak ölçülerini aldıktan bir süre sonra başhekime telefon açıp sormuş:
- Ayakkabınızı bitirmek üzereyim, sadece topuk kısmı kaldı. Topuk arkada mı olsun önde mi?
Kaç kişiler?
Başkan Trump'ın ayakkabıcı olması söz konusu değil. Bu nedenle onun akıl sağlığını farklı konulardaki söylemleri ile kontrol edeceğiz. Kudüs konusunda söyledikleri ise ciddi kuşkulara yol açmış durumda. Akıllı adam akıl hastanesindeki deliye "Siz içeride kaç kişisiniz" diye sorunca, delinin ona "Asıl siz dışarıda kaç kişisiniz" diye sormasından giderek Başkan'a "Siz Beyaz Saray'da kaç kişisisiniz" diye sormamız gerekir mi acaba?