Saçmalıkların bu boyuta geleceğini hiç düşünmüş müydünüz?
Bir örneği The Washington Post gazetesinin Peşaver mahreçli haberinden verebiliriz. Buna göre Pakistan hükümeti Türkiye'deki iktidarın muhalifi olan öğretmenleri sınır dışı ediyormuş.
Anladınız tabii ki olayı... Türkiye'deki iktidarın muhalifi olan öğretmenler FETÖ'nün "Pak- Turk İnternational" diye bilinen okullarında görevli olanlar... Bu okullardan Pakistan'da 27 tane varmış.
Sevsinler muhalifleri
Acaba bu "Muhalif öğretmenler" sürgünde bir hükümet mi kurarlar?
Aslında yabancı ülkelere kaçan savcılar, subaylar, yargıçlar ve bu çeşit muhalif öğretmenler okyanusta bir ada satın alıp neden bir devlet kurmazlar ki?
Böyle saçmalıklara somut bir örneği, rahmetli ustamız Burhan Felek anlatmıştı.
Yalılar kimin?
Felek bir şehir hatları vapurunda giderken arka koltuktaki bir adam omzunu dürtüyor. Burhan Felek "Buyurun, bir şey mi var" diye sorunca adam sahildeki bir yalıyı gösteriyor ve "Burhan Beyefendi, o sarı yalı benim değil" diyor. Vapur ilerledikçe adam bir takım yalıları işaret edip "O kırmızı yalı da, o yeşil yalı da benim değil" diyor. Vapur iskeleye yanaşırken Burhan Felek adamın yanına gidiyor ve "Beyefendi sizi tebrik ederim. Ne kadar çok yalınız yokmuş" diyor.
Votka ve limon suyu
Buna benzer bir fıkrayı da Çetin Altan'dan duymuştum.
Adam bara gitmiş ve garsona "Bana votka getir ama sakın limon suyu koyma votkaya" demiş. Biraz sonra garson geri gelmiş "Beyefendi limon suyu kalmamış, acaba votkaya portakal suyu koymasam olur mu" demiş.
FETÖ'nün imamlarını Türkiye'deki iktidarın muhalifleri olarak sunan Batı medyasının hakkından dilerim Donald Trump gelir.