Yıllardır ilk kez bir şeylerin eskisinden farklı biçimde ve kararlılıkla ele alındığını görmek, yarına daha fazla güvenle bakmamızı sağlıyor.
Birincisi PKK'nın bölücü terörü ile mücadelede şimdiye kadar görmediğimiz bir kararlılık var. PKK'nın yurt coğrafyasındaki barınakları ve silah yığınakları birer birer temizlenmekte.

Gerçek mücadele
15 Temmuz darbe girişimi dolayısıyla farkına vardığımız ve hepimizi şaşırtan hainliklerden arınmış bir ordu, PKK ile gerçekten bu örgütün can damarlarını hedef alan bir mücadele sürdürüyor.
Yakın geçmişteki "Kandil bombalandı" benzeri haberlerin gerçekte birer aldatmaca olduğu artık biliniyor ve şimdi "Kandil bombalanıyor" denildiği zaman gerçekten Kandil'in bombalandığına inanılıyor.

HDP ve FETÖ
Bu arada "Siyaset yapıyoruz" diyerek PKK'ya ya da PYD'ye kur yapan HDP'li milletvekillerinden ve belediye başkanlarından yargı önünde hesap sorulması da, terörle mücadeledeki kararlılığın diğer bir göstergesi.
Aynı şekilde FETÖ ile mücadele de, hepimizi şaşırtan gerçeklerin açığa çıkmasını sağladı. Bu örgüt meğer Türkiye'yi topyekûn teslim almak üzereymiş.
Arkalarındaki CIA desteği ile sızmadıkları devlet kurumu kalmamış. Haraç almadıkları şirket bırakmamışlar.

Büyük uyanış
İçinde bulunduğumuz döneme "Büyük uyanış" diyebiliriz.
Bu sadece PKK ve FETÖ ile mücadele konusundaki uyanışı ifade etmiyor. Aynı zamanda müttefik ve dost bildiğimiz ülkelerin, Türkiye'nin bütünlüğünün ve güvenliğinin tehditleri olabileceğini de gördük. Dış politikamız da farkına varılan gerçeklerin ışığında daha tutarlı hale dönüştü.
Kısacası yarına eskisinden farklı güven duygusu ve iyimserlikle bakmamızı sağlayan gelişmeleri yaşıyoruz.