Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BAŞYAZI MEHMET BARLAS

Ne ittifaktan ne de dostluktan hayır var

Türkiye'deki 15 Temmuz darbe teşebbüsünde rol alan subayların Avrupa ülkelerinden ve Amerika'dan sığınma hakkı isteyebilmeleri aklı zorlayan bir tablonun kanıtı değil mi? Bunun gibi Türkiye'nin can ve mal güvenliğini kanlı eylemlerle tehdit eden PKK'nın ve onun kuyruğu PYD'nin hem Avrupa ülkelerinden hem de ABD'den destek bulmaları nasıl kabul edilebilir ki?
Düşünün ki hepimiz aynı ittifakın, yani NATO'nun üyesiyiz.
Aynı zamanda hepimiz Birleşmiş Milletler'e de üyeyiz...
NATO Antlaşmasının 5'inci maddesi ne diyor:

5'inci madde
"Taraflar, Kuzey Amerika'da veya Avrupa'da kendilerinden birine ya da daha fazlasına yöneltilecek silahlı bir saldırının, hepsine yönelmiş bir saldırı olarak değerlendirileceği ve eğer böyle bir saldırı olursa, BM Yasası'nın 51'inci maddesinde tanınan bireysel ya da kolektif öz savunma hakkını kullanarak her birinin, Kuzey Atlantik bölgesinde güvenliği sağlamak ve korumak için bireysel olarak ve diğerleri ile uyum içinde, silahlı güç kullanımı da dahil olmak üzere gerekli görülen eylemlerde bulunarak, saldırıya uğrayan Taraf ya da Taraflara yardımcı olacakları konusunda anlaşmışlardır.

Gerekli görülen eylemlermiş
Böylesi herhangi bir saldırının ve bunun sonucu olarak alınan bütün önlemler derhal Güvenlik Konseyi'ne bildirilecektir. Güvenlik Konseyi, uluslararası barış ve güvenliği sağlamak ve korumak için gerekli önlemleri aldığı zaman, bu önlemlere son verilecektir." Bu maddedeki "...silahlı güç kullanımı da dahil olmak üzere gerekli görülen eylemlerde bulunarak, saldırıya uğrayan Taraf ya da Taraflara yardımcı olacakları konusunda anlaşmışlardır" ifadesinin ne anlama geldiğini artık öğrendik.
Yani saldırıya uğrayan tarafa yardım için gerekli görülen eylem kendini savunmak için teröristlere ve darbecilere yasal müdahalede bulunan ülkeyi "Demokrasi tehdit altında" denilerek kınamak da olabilir...

Can sıkıcı hal alıyor
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin ise barış ve güvenliği nerede ve zaman sağladığı görülmüştür ki? Suriye'nin ve Irak'ın bu günkü durumlarında, milyonlarca Suriyeli ve Iraklı sığınmacının trajedisine çözüm bulmada Birleşmiş Milletler hangi çözümü ve güvenliği sağlamıştır acaba? Ya da ABD'nin FETÖ'nün elebaşısına hâlâ kucak açıp sığınma hakkı vermesi görmezden gelinebilir mi?
Kısacası ittifak ya da dostluk ilişkileri can sıkıcı hal almaya başlamıştır.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA