Bodrum'da bir banka müdürünün talebini hemen yerine getiren müşterinin öyküsü, gülmeyi özleyenler için eşsiz bir fırsat yaratıyor... Banka müdürü Yüksel Yurtsever sosyal medyadaki paylaşım sitesinde bu olayı şöyle anlatmış:
"- Zor şartlarda çalışıyoruz. Malum bankacılık. Bugün bir müşterim mail ortamında talimat yolladı. 'Tamam ağabey işlemi yaparız' dedim. 'Ama bize aslı lazım, sen sonra yollarsın' dedim. Öğleden sonra o şirketten bir kız geldi. 'Ben Aslı, beni istemişsiniz' dedi. Ben öylece kalakaldım. Konuşup olayın gerçeğini anlayınca kahkahalara boğulduk. Yoğun ve stresli bankacılık ortamında güzel ve tatlı bir anı olarak kaldı."
Ben Aslı
Sekreter Aslı Kale ise, "Ofiste çalışırken patronum bankaya müdürün yanına gitmemi söyledi. Ben de bankaya geldim. Müdür 'Ben Aslı' deyince çok şaşırdı. 'Niye geldin ki' dedi. Sonra yanlışlık ortaya çıkınca hepimiz olaya güldük" diye konuştu.
Böyle olaylar yaşanmasa hayat ne kadar sıkıcı olurdu.
1965'te rahmetli arkadaşım Yılmaz Çetiner'le birlikte Ankara Palas'taydık. Yanımıza Galatasaraylıların tanıdığı ve sevdiği renkli bir karakter olan Petit Suat geldi. Çok telaşlıydı. "Ne oldu" diye sorduk, anlattı...
Suatlar karışınca
- Cumhurbaşkanı adamlarına "Bana Suat Bey'i getirin" diye emir vermiş. Onlar da sabah buraya gelip beni aramışlar, bulamayınca da Suat Hayri Ürgüplü'yü alıp Cumhurbaşkanı'na götürmüşler. Böylece ben Başbakan olacakken Ürgüplü kaptı bu görevi...
Gülmeyi unutmayalım
Bir bayram sabahı Osmanlı paşasının kâhyası Paşa'ya "Ölür müsünüz, yoksa öldürür müsünüz Paşam" diye sormuş. Paşa öfkelenmiş "Bu ne biçim soru be adam" diye bağırmış. Kâhya gülümsemiş, "Paşam, komşu konaktan bayram hediyesi olarak kefen bezi göndermişler" demiş.
Türk'ün yeniden ateşle imtihan edildiği bu dönemde, gülmeyi unutmamamızda sayısız yarar vardır. Bu nedenle Bodrum'daki banka müdürüne de, müşterisine de teşekkür borçluyuz.