Dünyada olup bitenleri ciddiye alıp da dertlenirseniz, işiniz zordur... Baksanıza... Süper güç ABD'nin Başkanı Obama kendi ülkesindeki bireysel silahlanmaya karşı yasal önlemler alacağını gözyaşları içinde açıklarken, dünyanın diğer bir köşesinde de yoksul Kuzey Kore'nin gülünç diktatörü Kim Jong-un, hidrojen bombası patlatarak yapay bir deprem yaratmış.
Bir televizyon programında bir komedyen ABD halkına şöyle seslenmişti...
Kimden korkmalılar?
- Ey Amerikalılar... Kuzey Kore denilen o küçücük ve yoksul ülkeden korkmayın. Eğer bir ülkeden korkmanız şartsa Almanya'dan korkun. Çünkü Kuzey Kore kimseye bir şey yapmadı. Ama Almanya geçen yüzyılda iki kez dünyaya savaş açtı...
Şimdi Amerikalılar en fazla kimden korkmaya karar vermek durumundalar. Eli ve beli silahlı kendi vatandaşlarından mı, yoksa hidrojen bombalı Kim Jongun'dan mı korkmaları daha doğru olur? Neticede silahlı Amerikalıların kendi ülkelerinde kendi vatandaşlarını hedef aldıkları saldırılarda, 100 bin kişi yaşamını yitirmiş... Kim Jong-un ise hiçbir ABD'liyi öldürmedi. Onun hedefinde kendisine ihanet ettiklerini düşündüğü Kuzey Kore vatandaşı olan yakınları ve bürokratları var. Onları infaz ederlerken de tabanca falan değil uçak savar topları kullanılıyormuş.
Bir eski hikâye
Yine de Kuzey Kore gibi minyatür bir ülkenin ABD'lileri nükleer silahlarla tehdit edip ürkütmesi, ilgi çekici bir durum değil mi? Buna benzer bir durum geçmiş bir dönemde bizde de siyasi mizaha konu olmuştu...
Anlatıldığına göre Türkiye'nin kronik ekonomik krizler sarmalında bunaldığı geçmiş dönemlerden birinde, Bakanlar Kurulu ne yapılması gerektiğini araştırmak üzerinde bir toplantıya çağırılır. Bu toplantıda bakanlardan biri söz ister ve Başbakan'a hitaben "Ekonomik krizlerden kalıcı olarak çıkış yolunu buldum sayın başbakanım" der. Başbakan ona "Anlat bakalım bulduğun çözümü" deyince de anlatmaya başlar...
İşgalle kurtuluş
- Sayın Başbakanım... Çok uzun menzilli bir savaş uçağı alacağız ve bu uçağa tahrip gücü yüksek bombaları yerleştireceğiz. Sonra bu uçak havalanacak, Okyanusu aşıp New York'a varacak... Orada bombalar New York'a atılacak. Bu olay üzerine doğal olarak ABD bize savaş ilan edecek. ABD bizi işgal ettikten sonra da, 2'nci Dünya Savaşı ertesinde işgal ettiği Almanya'yı ve Japonya'yı nasıl kalkındırdıysa, bizi de kalkındırıp güçlü bir ekonomiye sahip olmamızı sağlayacak...
Ya biz kazanırsak?
Bakanın sözlerini dinleyen başbakan, bu çözümden pek tatmin olmuşa benzemiyordu. Bunun üzerine çözümünü anlatan bakan "Sevgili başbakanım, takıldığınız bir nokta mı var" diye sorunca Başbakan, "Ya ABD bize savaş ilan ettikten sonra bu savaşta biz ABD'yi yenersek ne olacak" diyerek takıldığı noktayı açıkladı.
Acaba Kim Jong-un bu hikâyeyi duydu da, ülkesinin yoksulluğunu gidermek için aynı çözümü mü düşünüyor?