Toplumların yaşamında "Güncel gerçekler" kadar "Beklentiler" de önemlidir. Ekonomiye ve borsaya dönük yorumları izlerken, sürekli "Beklenti" sözcüğünün tekrarlandığı herhalde dikkatinizi çekmiştir... Aslında bu "Beklenti" sade ekonominin değil, bireysel ve toplumsal yaşamın da anahtar kavramı veya şifresidir.
Kriz hep nöbette
Bir açıdan güncel gerçeklerden daha ağırlıklıdır beklentiler... Bir ülkenin bütçesi denk, parası sağlam olsa da, büyüme hızı yerleşik ve istikrarlı gelişse de, gözlemciler değerlendirmelerini "Beklentiler"e dayalı oluşturur. Bütün göstergeler olumluyken tablonun bir anda "Kriz"e dönüşüvermesi mümkündür çünkü... Okyanustaki kelebeğin kanat çırpmasının bir kasırganın yönünü etkilemesine benzer bir "Karmaşıklık" (Complexty) sürecinde, beklentinin içeriğindeki öğeler, her şeyi değiştirebilir.
Kargaşa beklentisi
Bugün bizde 7 Haziran Genel Seçimleri ertesindeki muhtemel gelişmelere ilişkin değerlendirmeler her kesimin farklı "Beklentiler"inin seslendirilmesine de sahne oluyorlar. Örneğin PKK'nın veya "Gülen Örgütü"nün beklentisi, seçimden parçalı bir TBMM'nin çıkması değil mi? Böylece siyasi kararsızlıklar içinde, devletin bütünlüğünü ve toplumun istikrarını hedef alan eylemler karşısında kararsız kalan Ankara'nın krizden krize yuvarlanması de mümkün olabilecektir.
Ders aldık
Bereket "Sessiz Çoğunluk"un beklentileri marjinal kesimlerin beklentilerinden çok farklı... Türk halkı geçmişte yaşananlardan büyük dersler aldı. Yeniden bir örtülü iç savaş yaşamanın hayalini kuranlardan, sadece konuşup hiç iş yapmayanlardan, ideolojik saplantılarına takılıp toplumun dirliğini ve düzenini kurban edenlerden, bu topraklarda yaşayanlar çok çekti.
Geçmişin kötü anıları, sadece seçilmiş siyasetçilerin ve dolayısıyla onları seçenlerin çeşitli oligarşiler tarafından düşman ilan edilmesi ile bitmiyor ki... Ekonomide de "Beklentiler"i hesaba almayan yeteneksiz kadroların toplumu nasıl yoksullaştırdıklarını, krizleri davet ettiklerini unutmak mümkün mü?
Hazırlıklı olmak
Gelişmiş toplumlar, beklentilerin tasavvur alanının dışında kalan ihtimallere karşı bile hazırlıklıdır. Örneğin terörist saldırılar 11 Eylül 2001'de ABD'yi beklenmedik şekilde can evinden vurduğunda, ekonominin paniğe ve krize girmesi beklenirdi. Oysa ABD Merkez Bankası'nın (FED) o dönemdeki yönetimi piyasaya para arzını artırarak, krizi önledi. Toplumsal ve siyasal panik ortamının, bir bankalar krizine dönüşmesi engellendi.
18 Şubat krizi
Biz bunu 2001'de yapamadığımız ve kriz belirtileri bankaları sarsarken, hem sabit kurdan vazgeçip hem de bankaları nakitle takviye edemediğimiz için, Cumhurbaşkanı Sezer'in Başbakan Ecevit'e Çankaya'da Anayasa fırlatması bir kıvılcım oldu. "18 Şubat Krizi" patladı ve ekonomi çökmedi mi?
Özetle 7 Haziran sonrasında beklentiler listelerinde "Bölünme" ve "Kargaşa" benzeri öğelerin bulunduğu ve kifayetsiz muhterislerin yönlendirdiği kesimler karşısında "Sessiz Çoğunluk" oyları ile mutlaka sesini yükseltmelidir.