Gürsel Tekin'in acaba ne hesabı var ki, günlerdir "Suriye'ye gireceğiz" diyerek paralel medyayı bu tekinsiz kehanetinin peşinden koşturuyor.
CHP Genel Sekreteri'nin "Suriye'ye gireceğiz" açıklaması önce bir gazeteye manşet oldu. Daha sonra Pensilvanya Örgütü'nün televizyon kanallarına da aynı açıklamayı yapmış.
Acaba geçmiş dönemde Sovyet Haber Alma Örgütü KGB'nin düştüğüne benzer bir yanılgının kurbanı mı oldu? Belki hatırlarsınız... Soğuk Savaş'ın devam ettiği yıllarda Sovyetler Birliği ile Amerika Birleşik Devletleri arasında "Uzay Yarışı" vardı. Sovyetler 1957'de "Laika" adlı bir köpeği Sputnik-2 roketi ile uzaya göndererek bu yarışta önde giderlerken, Amerika 1969'da Apollo-11roketi ile aya insan gönderip öne geçmişti.

Her gece mehtaba çıkmak
İşte o dönemde KGB'nin görevlileri tüm dünya ülkelerini izleyerek, bu yarışta kendilerine yararlı olacak bilgilere ulaşmaya çalışıyorlardı... Bunlardan biri İstanbul radyosunu dinlerken "Biz Heybeli'de her gece mehtaba çıkardık" şarkısına takılmış... KGB'nin yöneticileri de bu şarkının sözlerini Rusça'ya çevirip, bir raporla Komünist Parti "Politbüro"suna sunmuşlar. Poltibüro'da müthiş tartışmalar olmuş. "Biz bunca teknolojimizle aya gidemezken, Türkler nasıl oluyor da her gece aya çıkıyorlar" sorusuna kimse cevap verememiş.

Nihai rapor
Sonunda İstanbul'a bir KGB ajanı göndermişler. Bu ajan Heybeliada dahil İstanbul'un her köşesini gezip, her gece mehtaba çıkan Türkleri bulmaya çalışmış. Ve bu arada rakının bol tüketildiği gazinoları gezip Türkçe şarkıların sözleri üzerinde incelemeler yapmış. Ve sonunda Politbüro'ya "Bu mehtap olsa olsa bestecinin veya güfte yazarının sevgilisinin adı olabilir" diye rapor vermiş.
Acaba Gürsel Tekin de Mardin'in "Suriye'de nişanlım var/ Hasreti içimde yanar/ Tellerin arkasında/ Bana bir mendil sallar" türküsüne mi takıldı?

Savaşçı siyasetçiler
Ama bizim bazı siyasetçilerin hayal dünyalarında Suriye'ye girmekten öteye Amerika'ya girmek bile mümkündür. Yine geçmişe dönelim. Türkiye'nin ekonomik kriz içinde bunaldığı yıllardan birinde Bakanlar Kurulu'nda konu tartışılırken, o günlerin Gürsel Tekin'i olabilecek bir bakan "Amerika'ya savaş ilan edelim. Nasıl olsa yeniliriz. Amerika da, Japonya'yı ve Almanya'yı nasıl geliştirdiyse, bizi de öyle geliştirir. Krizden çıkarız" demiş. Bakanın bu önerisine karşı bir başka bakan "Ya biz Amerika'yı yenersek ne yaparız" diye sorunca, bu konu gündem dışına itilmiş.
Genel Başkan "Suriyeli mültecileri geri göndereceğiz" derken Genel Sekreter'in "Suriye'ye gireceğiz" demesi CHP'nin bir iç meselesi mi acaba? CHP'nin seçim vaatlerine kaynak bulmak için Almanya'ya savaş ilan etmek bir çözüm olabilir mi?