Tanımadığı bir kişi Nasrettin Hoca'nın yolunu kesmiş, "Hocam bir adam bir tepsi baklava ile bir yere gidiyordu" demiş. Hoca bu kişiyi "Bana ne" diyerek terslemiş. Ama susmamış bu kişi, "Hocam baklava sizin eve gidiyordu" diyerek sözlerine devam etmiş. Nasrettin Hoca bu defa da "Sana ne" diyerek terslemiş onu...
Siyaseti ve mesela futbolu dışarıdan ama sanki bir tarafmış ve içindeymiş gibi izleyenler Nasrettin Hoca'dan biraz ders alamazlar mı?
Tribünlerde oturup siyaseti izleyenler, tuttukları takımın maçını tribünlerden izleyen seyircilerden farksızdır. "Ben olsaydım bu pası gole çevirmiştim" demek ne kadar kolaysa, iktidar golünü atmaya kilitlenmiş bir siyasetçiye "Ben olsaydım böyle yapmazdım" diye akıl vermek de çok kolaydır.
İnsafsız meslekler
Kimse dizindeki ekleme tekmeyi yiyen ve yerde acı içinde kıvranan futbolcunun yerine kendisini koymaz. İzleyicilerin ve taraftar kitlelerinin gözünde futbolcu, yüksek transfer paraları alan, buna karşı ayağına gelen topu gole çeviremeyen kişidir.
Bu coğrafyanın siyasetçisinin kuşaklar boyudur neden "Bir idamlık, bir de bayramlık giysim var" dediğini, siyaseti tribünden izleyenler pek düşünmez. Siyaset mesleğinde bir kişinin yükselmesi için, diğer siyasetçilerin yükselmemeleri ve hatta tasfiye edilmeleri gerektiği gerçeğini içeren insafsız kurallar, pek hatırlanmaz...
Vahşi kaplana binmek
Eski Amerikan Başkanı Truman, iktidarda olan politikacının ruh haletini şöyle anlatmıştır:
- Bir süre sonra Başkan olmanın, vahşi bir kaplana binmekten farksız olduğunu anladım. Bu kaplanın üzerinde kalmayı başaramayıp düştüğünüzde, kaplanın sizi parçalayacağı ve yutacağı apaçık belliydi.
İktidar hırsı
Tabii ki siyasetçiyi mesleğine bağlayan "Ülkeye hizmet etmek" ve "Halkın mutluluğunu sağlamak" gibi yüksek idealler ve çeşitli ideolojilerden kaynaklanan "Misyon" duygusu devrededir. Ama bunun yanında bir de iktidar olmaya dönük hırs vardır. Rahmetli Turan Güneş, bu hırsı irdelerken "Biz siyasetçiler diğer insanlara benzemeyiz. Vücut salgılarımız farklıdır" derdi.
Bütün bunlardan çıkarmamız gereken sonuç şu olabilir:
Profesyonel siyasetin insafsız rekabet kurallarına dayalı yaşamının dışında bulunmayı seçen amatör kitleler, siyasetçilerin aralarındaki iktidar kavgalarına fazla taraf olmamalıdır. Bu kavgalara sizi sürüklemek isteyenlere bazen "Sana ne" bazen de "Bana ne" demek en doğru davranış olabilir.