Pollyannacılık oynamayı denerseniz, kötülüklerden iyilikler de çıkartabilirsiniz... Örneğin "Askeri darbe teşebbüslerinden sivil darbe teşebbüsleri aşamasına gelmek, belki de olumlu bir gelişmedir" benzeri bir yorum da yapabilirsiniz.
Aslında ülke- nize ve halkınızın sağduyusuna güveniyorsanız, bu tür anlamsız iyimserlik nedenleri aramanıza gerek yoktur. Her zaman diliminde her çeşit krizi yaşamaya mahkûm edilmiş bu coğrafyada, bu halkın bilinci sayesinde nice krizleri geride bırakmadık mı...
Mesela hatırlayın "Cumhurbaşkanı seçimi krizi"ni, "Türban krizi"ni...
O krizlerde de gazetelerdeki taraftar yorumlarına bakarak, bazılarımız Türkiye'nin bölünmeye, şeriat düzenine gittiğini düşünmedik mi?
Türkiye gerçeği
Sonuçta bütün krizler gibi bunlar da aşıldı. Şimdiki "Sivil darbe teşebbüsü krizi" de aşılacak. Ama bu sonucu görebilmek için "Bütün"ü görmeye çalışmak da gerekiyor.
Hatırlayın "Türban krizi" sürecinde ana gazetelerinde Türkiye'nin teokratik bir devlet düzenine gittiğini hem yorumlarıyla, hem haberleriyle iddia eden merkez medyanın, eklerinde nasıl hoşgörülü ve hatta uygunsuz bir yaşam modelinin de okurlara teşhir edildiğini... Ana gazetelerinde yansıttıkları türban endişeli haber ve yorumları, magazin eklerine hiç taşıdılar mı?
Türkiye'nin bütünü çok renkli, çok sesli ve gerçekten demokrat oysa... En uçtaki mukaddesatçılık da var, en uçtaki müsamahakârlık da var bu ülkede. Bazıları laikliğin dinsizlik olduğunu düşünürken, bazıları da dinin toplumların afyonu olduğunu düşünmüyor mu sanki?
Çok sesli çok renkli
Ama sonuçta Edirne'den Kars'a uzanan alandaki ortak akıl, hep "Çağdaş" olmayı, "Modern"i, "İleri"yi, "Sivillik"i ve "Demokrasi"yi seçmedi mi?
Cuma namazında ibadet eden kitleleri, aynı akşam Boğaz lokantalarında görmüyor musunuz? Din de bu kültürün bir öğesi, keyifli yaşamak da...
Çok muhafazakâr ve erkek toplum, Zeki Müren'i cinsel tercihleri ile mi, yoksa sesi ve yorumu ile mi değerlendirdi? Televizyonların ümitli ve ümitsiz ev kadınları programlarında, başı açıklarla başı örtülülerin birlikte göbek attıklarını görmüyor musunuz? Kadını ve erkeği ile Türk insanının prototipi, kitle gazeteleri gibidir. Siyasete farklı, dine farklı, insan ilişkilerine ve yaşama farklı bölümlerden bakar.
Biz böyleyiz
Ben bu gerçeği yazı işlerinde gazeteleri hazırlayan meslektaşlarımın davranışlarında da gördüğümü yazmıştım. Gerçekten de aramızda oturduğumuzda, yaşamdan, arkadaşlıktan, gelecekten söz ederiz. Gazeteleri hazırlarken de anayasa, baba-yasa, kavga ve kamplaşma gibi haberleri yerleştiririz ön sayfalara. Her gün kavgaları kamplaşmaları körükleyen köşe yazarları da, sadece pazar günleri insan olduklarını hatırlamazlar mı?
Tabii ki şimdiki sivil darbe teşebbüsü de hepimizi gerdi... Ama daha önce de bir AK Partili'nin Cumhurbaşkanı olması ihtimali de germemiş miydi?
Görürsünüz... Yakın gelecekte bu kriz de geçmişte kalacak...