Haddini bilmeyen siyasetçiyi böyle yola getirirler işte!
Daha ötesi var mı yani?.. "21'inci yüzyıl Türk asrı olacak" gibi haddini aşan sözler söylenir mi? Bu toplumun geleneklerinde böyle ileri geri konuşmak var mıdır yani?
Biz "Onlar aya biz yaya" demeye alışmışız... Endüstride neye güveneceğimizi "Asılacaksan İngiliz ipiyle asıl" söyleminde bulmuşuz biz...
Ne anlama gelir toplumun zihnine böyle uygunsuz hedefler sokmak yani?
- Önümüzdeki 12 yıl içinde, millî gelirimizi yine en az 3 kat artırarak, 2023'te 2 trilyon dolar milli gelir seviyesine ulaşmayı hedefliyoruz.
- Cumhuriyet'in 100'üncü yılını kutlarken kişi başına düşen milli gelirimizi de 25.000 dolara yükseltmiş olacağız. İhracatımızı da 500 milyar dolara çıkartmayı hedefliyoruz.

Ayıplı hedefler
2023'te, 11.000 kilometre yeni demiryolu hattı döşerken, Türkiye'nin doğusu ile batısını, kuzeyi ile güneyini hızlı tren hattı ağlarıyla örmüş olacağız.
- Bugün yıllık 28.5 milyon olan turist sayısı 2023'te 50 milyona yaklaşmış olacak. 22 milyar dolar olan turizm geliri 2023'te 50 milyar dolara yaklaşacak.
GAP, DAP ve KOP gibi bölgesel projelerini tamamlamış, dünyanın tahıl ambarına, tarım merkezine dönüşmüş bir Türkiye'yi inşa edeceğiz."
Bu Tayyip Erdoğan geçmişten hiç mi ders almamış acaba?
"Zap Köprüsü yokken Boğaz Köprüsü mü yapılır mı" diye açılan kampanyalardan habersiz olmalı ki, Boğaz'a 3'üncü köprüyü başlattı...

Hiç ders almamış
"Dövizlerimiz israf edilmesin" gerekçesiyle, televizyonun Türkiye'ye dünyadan 30 yıl gecikmeyle geldiğini herhalde bilmiyor.
Ne anlama geliyor "Hızlı trenle Ankara'yı İstanbul'a bağlamak" projesi? Bu halkı otobüsler varken uçakla yolculuk etmeye yönlendirmek, Beşiktaş'tan motorlara binip Üsküdar'a geçmek varken Marmaray'la denizin altından karşı yakaya gitmek, anlaşılabilir ve kabul edilebilir durumlar mıdır?
Bunlar yetmezmiş gibi "Barış açılımı" ile Kürt realitesi bir "Güvenlik sorunu" olmaktan çıkartılıp siyaset alanına aktarılacakmış. Hakkâri'ye, Şırnak'a havaalanı yapılacakmış...

Hâlâ mı tutuyorsunuz?
Daha da ötesi var... Artık "Askeri vesayet" de olmayacakmış sivil siyasetin tepesinde...
Böyle ileri gidenlere "Vesayet"in ne olduğunu gösterirler sonunda... Üstelik sade dosyalarla değil, beddualarla da hatırlatırlar vesayetin vazgeçilmezliğini...
Atanmışlar varken seçilmişlerin yanında yer alınır mı bu coğrafyada?
Siz hâlâ Erdoğan'ı mı tutuyorsunuz yani?
Yoksa siz de mi "21'inci yüzyıl Türk asrı olmalıdır" diye düşünenlerdensiniz?