Mahallenin varlıklı ailesinin çocuğu, futbol oynarken hoşuna gitmeyen bir davranışla karşılaşınca topu alıp gider ve oyun orada biter ya... Şimdi bizim mahallenin eski varlıklıları ve güçlüleri de, her çocuğun top sahibi olmasını bir türlü kabullenemiyorlar.
Eskiden "Bu ülkeye demokrasi gelecekse onu da biz getiririz" derlerdi... Bu söylemi daha da ileri götürmüşler ve "Gerekirse demokrasinin üzerine şal örteriz" bile demişlerdi çok partili demokrasinin ilk yıllarında.
Aslında bu söylediklerini de yapabiliyorlardı.
Seçim sandığını bir darbeyle kışlaya taşıyorlar ve demokrasi oyununu orada bitiriveriyorlardı kafaları kızınca.
Artık o günler geride kaldı. "Demokraside sandık teferruattır" diye hâlâ söyleniyorlar ama, gerçeğin artık böyle olmadığını da biliyorlar.

Kapatma uzmanları
Yine de bugün Başbakan Erdoğan'ın kamuoyu önünde açacağı "Demokratikleşme Paketi"ni eski usul siyasetle karşılayabilecekleri yanılgısı içindeler... Sanki bütün yaşamlarında demokratikleşme için uğraşmışlar, sanki darbeleri kışkırtmamışlar, sanki kendileri gibi olmayan ve düşünmeyenlerin haklarını kabullenmişler gibi, şimdi de "Demokrasi paketi böyle açılmaz" çizgisinde, açılmamış paketi yerden yere vuruyorlar.
Aynı şeyleri "Barış Açılımı" için de yapmadılar mı?
Oysa hepimiz biliyoruz ki onların uzmanlık alanı "Açmak" değil "Kapatmak" üzerinde yoğunlaşmıştır.
Ekonomiyi de dış dünyaya kapattıkları için biz Türkler Turgut Özal'a kadar ne global rekabeti tanıdık, ne de paranın piyasa değeri olabileceğini düşünebildik. Dünyanın en kalitesiz sanayi ürünlerini dünyanın en pahalı fiyatları ile satın almayı "Kalkınma" sanmadık mı?

Hezeyanlara paydos
Onlar tek başına iktidar olmuş bir partiyi kapatmayı bile denemediler mi birkaç yıl önce?
Artık bir yerde bu hezeyanların son bulması gerekiyor.
Çünkü ne derlerse hepsi yanlış çıkıyor.
Ne dediler mesela? "Türkiye dış politikada yalnızlığa itildi" diye çığlıklar atmadılar mı? Sonuçta ve gecikerek Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi de Suriye konusunda Türkiye ile aynı çizgiye gelmedi mi?
"Türkiye İran'la diyalog kurarak Amerika'yı öfkelendiriyor" diyerek feryat etmediler mi? Sonuçta Amerika da İran'la, üstelik Başkanlar düzeyinde diyalogu başlatmadı mı?

Seçimi bekliyoruz
Bugün açıklanacak olan yeni Demokratikleşme Paketi'ni, bu yoldaki son durak olarak görmeyelim. Yolun önü Anayasa yeniden yapıldığında daha köklü biçimde açılacak. Bunun için de galiba yeni bir genel seçimi beklememiz gerekiyor.
Artık bu yolu kapatamazlar.
Mahallenin bütün çocukları artık top sahibi... Demokrasilerde ona "Oy" deniliyor ve "Seçim Sandığı"ndan çıkıyor bu top.