Bazılarının "Polemik" de dediği yazılı ve sözlü düşünce ve siyaset kavgaları, sade bizde yok. Bunların her zaman düşünce düzeyinde kalması da beklenmez.
Örneğin İngiliz siyasetinde Muhafazakâr Winston Churchill ile İşçi Partili Aurerin Bevan'ın atışmaları, literatüre geçmiştir.
Parlamento koridorunda karşılaştıklarında Bevan, Churchill'in şişkin göbeğini işaret ederek "Sir Winston yoksa hamile misiniz" diye sorar.
Churchill hemen cevap verir.
- Evet, hamileyim. Bebek kız olursa kraliçemizin, erkek olursa eşi prensin adını vereceğim ona... Yok eğer karnımdaki bebek değil de sadece gaz ise ona Bevan diyeceğim!
Churchill'in İşçi Partisi lideri ve Başbakan olan Atlee için "O kuzu postuna bürünmüş bir kuzudur" dediği de bilinir.

De Gaulle ve Churchill
Churchill'le takışmayı alışkanlık haline dönüştürenlerden biri de sosyetenin ünlü kadınlarından Lady Astor'muş. Bir akşam sofrada Churchill ileri geri konuşunca Lady Astor onu "Sir Winston galiba sarhoşsunuz" diye iğnelemiş. Churchill de ona "Ben sabah ayık olacağım, ama siz sabah da çirkin kalacaksınız" cevabını vermiş.
De Gaulle'ün Chuchill hakkında söylediklerini belki bir yerde okumuşsunuzdur... Fransa ile İngiltere'nin ilişkilerini de özetlerken şöyle demiş:
- Ben haklı olduğumda sinirlenirim. Churchill ise haksız olduğunda sinirlenir. Ve genellikle birbirimize sinirleniriz!
19'uncu yüzyılda rekabetleri İngiliz siyasetine yön veren Gladstone ile Disraeli'nin birbirleri hakkında söylediklerine gelince...
- Gladstone Thames nehrine düşüp boğulursa bu bir talihsizlik olur. Ama birisi onu kurtarırsa bu bir felaket oluşturur, demiş Disraeli.

Faulkner ve Hemingway
İki ünlü yazarın atışmalarını da bu arada hatırlamakta fayda olabilir.
Faulkner, Hemingway için "Onun okurlarından hiçbirisi romanlarındaki bir kelime için sözlüğe başvurmak gereği duymamıştır" deyince, Hemingway de "O gerçekten büyük düşüncelerin büyük kelimelerden çıktığını mı zannediyor" diye cevap vermiş Faulkner'e.
Siyasette yükselen kadınların en ünlüsü olan Margaret Thatcher de "Bir şeyin konuşulmasını istiyorsanız erkeklere, yapılmasını istiyorsanız kadınlara söyleyin" diyerek karşı cinsi toptan hedef almıştı bir dönemde.
Bir de siyasetçileri tümden alaya alan siyasetçiler vardır. Mesela Sovyetler'in eski lideri Kruşçef "Siyasetçi nehir olmayan yere köprü yapmayı vaat eden meslek sahibidir" demişti.

Reagan ve kürtaj
Amerikan siyasetinin gördüğü en muhafazakâr başkanlardan biri olan Ronald Reagan da kürtajı yasaklamayı savunduğu için kendisini eleştiren rakipleri için "Kürtaj yanlısı siyasetçilerin tümü kürtaja kurban olmadan dünyaya gelmeyi başaranlardır" demişti.
Polemiklerin tarafları polemik sonucunda ne tutumlarını ne de konumlarını değiştirler. Ama bir maç seyreder gibi onların çekişmelerini izler kalabalıklar.
Bütün bunların ötesinde önemli olan galiba kubbede bir hoş seda bırakabilmektir. Sonuçta tüm mezarlıklar, polemikleri ve kavgaları yapanlarla dolu.