Hayat alanındaki her şeyin bir "Püf noktası" vardır. Bu durum anayasa hukuku için de geçerlidir.
Son dönemde yoğunlaşan "Kuvvetler ayrılığı" tartışmalarının püf noktasını da Osman Can Star'daki yazısında anlatmıştı.
Şöyle özetleyebiliriz:
- Devlet teorisini oluşturan egemenler de, din adamlarının yaptıklarını yaparlar ve sekülerleştirilmiş ilahiyat kavramları üretirler. Kuvvetler ayrılığı da siyasal merkezi tutan güçlerin kendi iç dengeleriyle ilgili, bu çeşit kutsallaştırılmış bir kavramdır.
Bağımsız yargı
- İster kuvvetler birliği isterse kuvvetler ayrılığı olsun, amaçlanması gereken bağımsız ve tarafsız yargıdır. Amaç yargının egemenliği, yani yönetimi paylaşması ve muhalefet rolü oynaması olmamalıdır.
- Kuvvetler ayrılığı aslında yasamayürütme- yargı ayrılığı ile değil, kendini devletin asli sahibi gören yapı ile demokratik temsil organları arasındaki ayrım ile ilgilidir. Bu nedenle kuvvetler ayrılığı ilkesinin en net ifadesi olan Başkanlık Sisteminin diktatörlükle eş tutulması şaşırtıcı değildir.
Evet... Görüldüğü gibi kuvvetler ayrılığı tartışmalarının "Püf noktası" hangi sistemin demokratik olduğuna değil, yargının siyasal tablo içindeki yerine ilişkindir.
Kuvvetler birliği
Bu açıdan baktığınızda yürütmenin yasamaya hakim olduğu bugünkü parlamenter sistemimizde kuvvetler birliği yok mudur?
Bu "Püf noktası"ını siyaset alanındaki pek çok tartışmalı konuya taşımak mümkün.
Örneğin çoğulcu demokrasinin püf noktası, farklı düşüncelerin birbirlerini yok etmelerini değil birlikte yaşamalarını mümkün kılan rejim olmasıdır.
Tabii bir de yaşamın her alanında bilmemiz gereken püf noktaları var.
Bazı püf noktaları
Google "Püf noktası" yazdığınızda 50 bini aşkın madde çıkıyor.
Bunun İngilizcedeki eş anlamlı karşılıklarını yazdığınızda ise 20 milyonu aşkın madde geliyor ekrana...
İsterseniz günlük hayatımızdaki sorunları çözmede işe yarayan bazı püf noktalarını hatırlayalım.
- İyi yemek pişirmenin püf noktası, televizyonda film izlerken ocağa yemek koymamaktır.
- Tavla oynarken usta görünmenin püf noktası, gelen zarları "dubara, hep yek" gibi Farsça söylemektir.
- Çiğköfte yapmasını bilmeyenler için çiğ köfte yemenin püf noktası, bunu yapabilen birini bulmaktır.
- Kız ya da erkek arkadaşınızı mutlu etmenin püf noktası, hiç konuşmayıp hep onu dinlemek ve sonra da "Ne güzel sohbet ettik" demektir.
- Balık avından eve balıkla dönmenin püf noktası, her zaman taze balık bulabileceğiniz bir balıkçı ile dostluk kurmaktır.