Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BAŞYAZI MEHMET BARLAS

Erdoğan'ın cümlelerine takılmak galiba doğru değil

Başbakan Erdoğan'ın konuşmalarını izlerken hep kuşkulanıyordum.
Önceden hazırlanmış ve gerçekten önemli bir konu üzerindeki konuşmasını yaparken, bir anda konu dışına çıkıp, hiç beklenmedik bir şeyler söylüyordu.
Bunun üzerine ertesi gün başta muhalefet sözcüleri olmak üzere, biz köşe yazarlarının da içinde bulunduğu bir kalabalık "Vay, böyle konuşulur mu" diyerek, Erdoğan'ın o sözleri üzerinde çeşitlemeler yapmaya başlıyorduk.
Erdoğan'ın neden böyle yaptığına ilişkin kuşkularım vardı.
Sanki bilinçli şekilde gündemi yönlendiriyor, bir cümle ile hepimizi gerçek gündemden uzaklaştırıyordu. Bazıları ise "Erdoğan anında sinirli tepki veren duygusal bir tabiata sahip olduğu için böyle davranmakta" demekteydiler.

Konuya çok hakim

Cuma akşamı NTV-Star ortak yayınında Başbakan'ın "Kuvvetler ayrılığı" üzerindeki açıklamalarını dinlerken, kuşkulanmakta haklı olduğumu hissettim.
Konya konuşmasındaki bir cümlesinden gidilerek hemen herkes Erdoğan'ın kuvvetler ayrılığına karşı olduğunu yorumlamış, muhalefet sözcüleri ve köşe yazarları tarafından Erdoğan'a anayasa hukuku dersleri verilmişti. Oysa o programda Başbakan kuvvetler ayrılığını ilke olarak da, Türkiye'deki yanlış uygulanması açısından da, öylesine doğru ve somut örnekler vererek ayrıntılı biçimde anlatmaktaydı ki...
Dayanamadım kuşkularımı soruya dönüştürerek ona yönelttim:

Kuşkularımı seslendirdim

- Sayın Başbakan, bir cümle söylüyorsunuz başbakan olarak, günlerce tartışılıyor. "Çamlıca'ya cami yapmaktan, kuvvetler ayrılığı doğru mu yanlış mı"ya uzanan sayısız alanda... Ama şimdi anlattığınız biçimde o anlaşıldığı şekilde söylemek istemediğiniz ortaya çıkıyor. Bunu bilinçli mi yapıyorsunuz sırf gündemi değiştirmek için, yoksa sizi bilinçli olarak yanlış mı anlıyorlar? Aynı şeyi ben rahmetli Özal'da görmüştüm. Bir takım sözler ederdi. Bir gün "Turgut Bey bu söyledikleriniz yanlış anlaşılıyor" dedim. Özal da "Belki mahsus yapıyorumdur" dedi. Siz de öyle bir şey yapıyor musunuz?
Erdoğan güldü ve kuşkulanmakta haklı olduğumu şu sözleri ile doğruladı:
- Bu tartışmalar olmazsa ben Başbakan olamam zaten. Öyle bir başlık ortaya koymalısınız ki bu gündemi oluşturmalı. Gündem eğer birilerinin elinde kalırsa o zaman siz başbakan olarak onun peşine takılırsınız. B
unları dinleyince sorumu üsteledim,
- Her sabah oturup acaba ne manşet atacağım diye düşünen bir gazeteci gibi misiniz, dedim. Erdoğan'ın bu soruma cevabı da şöyle oldu:

Doğru olanı yapmak
- Onu gazeteciler düşünsün. Bir şeyi yaparken eğer bunun enine boyuna tartışmasını yapmışsam, yakın çevremde bazı arkadaşlarımla bunun görüşmesini yapmışsam, mesela onlar bile bunun zamanlamasını bilmeyebilir ama ben bir zamanı gelir ki onu gündeme oturturum. Oturtmam lazım. Eğer o kabiliyeti sergileyemezsem o zaman zaten böyle bir neticeyi de elde edemezsiniz.
Evet... Durum böyle.
Bundan sonra Erdoğan'ın her cümlesine mal bulmuş Mağribi gibi atlamamak daha doğru olmayacak mı?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA