Unutulmaz film sahneleri vardır. Bunlardan birinde "Indiana Jones" tiplemesini canlandıran Harrison Ford, bir Ortadoğu kentinin çarşısında, elindeki palayla onu biçmeye çalışan maşlahlı bir Arap'la karşılaşır.
Arap usta hamlelerle palasını sağdan sola, yukarıdan aşağıya döndürüp öldürücü hamlesini yapar.
Indiana Jones da tabancasını çekip Arap'ı vurur...
PKK ve terör karşısında durum değerlendirmesi yapan sivil toplumun, sivil siyasetin ve düşünce üreten odakların durumları, tabanca karşısında pala sallayıp netice almaya çalışan o filmdeki Arap'ın durumu gibi değil mi?
Bizler yıllardır PKK'yı ve terörün nedenlerini anlamaya ve anlatmaya çalışıyoruz.
Sayısız sorular
Çeşitli sorulara cevap arayan yazılarımızla, yorumlarımızla, sorunu açmaya çalışıyoruz...
-PKK Kürt toplumunu ne kadar temsil ediyor?
-PKK eylemlerinin arkasında hangi dış güçler var?
-Öcalan'ın PKK üzerindeki etkisi azaldı mı?
-Kürt sorunu üzerindeki demokratik atılımlar, PKK'yı zayıflattı mı?
-Suriye'deki gelişmeler mi PKK eylemlerini tırmandırıyor?
-PKK eylemlerinin asıl hedefi AK Parti iktidarı mı?
-KCK tutuklamaları olmasaydı, BDP PKK'ya bu ölçüde yaklaşmaz mıydı?
-Terör eylemlerinin nihai amacı bağımsızlık mıdır?
-PKK eylemlerine bir dönemde derin devletin bazı görevlilerinden destek geldi mi?
Onlar sadece vuruyor
Böyle yüzlerce soruya ilişkin cevap arayışları ve yorum çeşitlemeleri var hem sivil siyaset dünyasında hem de medyada...
Sivil toplum ve sivil siyaset bu tür sorulara cevap arayıp, çözüm ve barış arayışlarını sürdürürken, PKK teröristleri Kalaşnikofları, mayınları ve bombaları ile sivil-asker, çocukkadın dinlemeden vuruyorlar, öldürüyorlar.
Sanki sivil toplum maşlahlı Arap, PKK da İndiana Jones gerçek yaşamda...
Bereket durum tam öyle değil.
Asker, jandarma ve polisten oluşan "Güvenlik Güçleri" var bereket...
Ne yazık ki PKK ve ona en azından manevi destek veren kesimler eski günleri hatırlamıyorlar.
"Özel timler"i, "Faili meçhul cinayetler"i, "Hizbullah-Devlet işbirliği"ni, "Olağanüstü hal"i, "Diyarbakır Cezaevi'ndeki trajediler"i, bunlar sanki hiç yaşanmamış gibi, unuttular.
Öfke tırmanıyor
"Dersim"i bile unuttular.
Kürt sorununa ilişkin olarak atılan demokratikleşme ve özgürleşme adımlarını da görmezden gelmeyi tercih ediyor PKK'yı yönetenler ve destekleyenler.
Soruna "Şiddet"in yerine "Siyaset"in ufuklarını açan gelişmeleri de yok sayıyorlar.
Bu filmin sonu pek yok gibi ne yazık ki...
Ve ne yazık ki yaşanılanlar bir filmdeki sahneler değil.
Devlette de toplumda da, öfke tırmanmakta...
Artık soruların yerini öfke ve tepki almakta.