Pazarlama gurusu Seth Godin, "Yeni Medya Düzeni Konferansı"ndaki konuşmasında "Sisteme uyuyorsanız fark edilmezsiniz. Sıradan insanlar fark yaratamaz, farkı farklı insanlar yaratır" demiş.
Değişime uymak yerine direnmenin hata olacağını vurguladığı konuşmasında Godin "Devrimler imkânsızı başarır" dedikten sonra şu örneği vermiş:
"- Ben otomobil diye bir şey üreteceğim, devlet otomobil için yollar yapacak, şirketler petrol çıkartıp, benzin istasyonu ağı kuracak, drive-in McDonald's'lar olacak, insanlar seyahatlere çıkacak dese kim inanırdı."
Biz Türkiye'de "Devrim" denildiği zaman çoğunlukla "Siyaset"i düşünürüz.
Cumhuriyet Devrimi...
Şapka Devrimi...
Alfabe Devrimi...
Demokrasi Devrimi...
Fransız Devrimi...
Sovyet Devrimi...
Böyle şeyler gelir aklımıza "Devrim" kavramı seslendirilince...
Şimdi telefonla bilgisayarın birlikteliğinin sonuçlarını ve uydudan yapılan yayınların varlığını da hatırlayıp "İletişim Devrimi"nden de söz ediyoruz zaman zaman.

Anlamak da zor
Tabii ki devrimleri gerçekleştirmek çok öncelikli bir konum yaratır bireyler için de, toplumlar için de.
Ama bu devrimlerin içeriğini kavrayıp, onlara uyum göstermek ve bunları hayata uygulamak da buna yakın önemdedir.
Hep aynı örneği veririm.
1900 yılının başında Benz adında bir Alman "Yılda bin otomobil üreteceğiz" diye konuştuğunda, bir New York gazetesinin yorumunda "Bu Alman muhtemelen bir sahtekârdır" diye suçlanmıştı.
Gazetenin yorumunda "Yılda bin tane otomobil üretse bile, bu otomobilleri kullanacak bin makinisti her yıl nasıl yetiştirecek" denilerek suçlamanın gerekçesi açıklanmıştı.
Teknoloji devi IBM "Kişisel bilgisayarın geleceği yok" yargısı ile yeni dünyaya gecikmeli girmedi mi mesela?

Farklılıklar dünyası
Sony'nin Akio Morita'sının 1960'ların devrim yaratan "Walkman"i şimdi antika oldu. Apple'ın Steve Jobs'unun "iPod"u ise, şimdi hem iPhone'un hem de iPad'in içerdiği kolaylıklar arasında.
Bu farklılıklar tüm dünya insanlarının yaşamlarını etkiledi ve global tüketicilerin beklentilerini değiştirdi.
Tüketiciler artık ihtiyaçlarını değil hayallerini belirleyen ürünlere talep gösteriyor.
General Motors değişik renkteki otomobillere Motorola radyolarını koyarak, Ford'un siyah T Modeli'ni tahttan indirmişti.
Şimdi de GSM cep telefonundaki kameranın pikseli veya internete ulaşım gücü ve süratiyle rekabet yaratıyor markalar.
Bu değişimin siyaseti de etkilememesi mümkün değil.
Devletin çok kanallı ve renkli televizyonu "İsraf olur" diye engellediği yıllar geride kaldı.

Köprüler ve otomotiv
"Önce Zap Köprüsü'nü yapın, sonra Boğaz'a köprüyü düşünün" içerikli siyasal kampanyalardan bu yana Boğaz'a iki köprü yapıldı.
Bugün Boğaz'ın altından geçen tünelin açılışı için gün sayılıyor, 3'üncü Köprü için de çalışmalar başladı. "Komprador burjuvazi"nin "Montaj endüstrisi" diye 1960'larda hafife alınan otomotiv sektörümüz, bugün ihracat rekorları kırmıyor mu mesela?
Seth Godin'in "Sıradan insanlar fark yaratamaz, farkı farklı insanlar yaratır" şeklindeki yargısı doğrudur.
Ama sıradan insanların hiç olmazsa "Fark"ı anlamaları da beklenemez mi?
Bu beklenti yeni demokrasinin öğelerinin eskisinden farklı olduğunun anlaşılması meselesine de ilişkindir.