Numan Kurtulmuş'un gözyaşları içinde Genel Başkanı olduğu Saadet Partisi'nden ayrıldığını açıklaması, dramatik bir görüntüydü.
İlgi çekici olan durum bu partiye hiç oy vermemiş ve vermeyecek olanların da Numan Kurtulmuş'un yaşadıklarından etkilenmiş olmaları değil midir?
Neticede Erbakan ailesine ait olduğu varsayılan bir siyasi kurum konumundadır Saadet Partisi...
Nasıl "Aile şirketleri" varsa "Aile partileri" de olabilir demektir bu.
Ailenin büyüğü aile şirketinin üst yöneticisini atayabildiği gibi onu görevinden alabilir de.
Bir işletmede her şey tartışılabilir ama "Mülkiyet" tartışılamaz.
Bunu aile şirketlerinde görev yapmış her yönetici yaşayarak öğrenmiştir.
O şirketlerde genel müdürler falan geçicidir.
Kalıcı olanlar oğullar, kızlar, damatlar ve torunlardır.
Bazen yeğenler de devreye girer ama sonuçta onlar bile tasfiye edilebilir.
"Aile şirketi"nin gerçeklerini bilenler için, bu tablodaki yansımalar doğal sonuçlardır.
"Numan Kurtulmuş Olayı" ile "Aile partileri"nin gerçeklerinin de aile şirketlerindekinden farklı olmadıkları görüldü. "
Kurucu büyük" olabilmek
Eğer böyle olmasaydı Tayyip Erdoğan da, Abdullah Gül de, Bülent Arınç da hâlâ Necmettin Erbakan'la aynı partide olmazlar mıydı?
Erbakan partinin "Kurucu büyüğü" konumunda saygının odağında bulunur ama bu arada parti de kendisini yenilerdi.
Yani "Aile partisi" ile "Güçlü lider partisi"ni aynı kaba koymak doğru değildir.
Bir lider ne kadar güçlü olsa da sonunda tabiat hükmünü icra eder.
Yaşı veya sağlık durumu liderlik yapmasını engelleyecek noktaya gelenler, kurucu olsalar da yerlerini yeni kadrolara bırakırlar.
"İsmet İnönü bile" CHP'nin liderliğinden ayrılır.
Partideki değişim, ille de Azrail'e bırakılmaz.
"Liderlik" kişiye siyasi partinin mülkiyet hakkını da vermez.
Şirketler de aynıdır
Anayasa ve yasalar çerçevesinde "Siyasi parti", gerçekte ise "Aile partisi" olan kurumlar, bu garip durumlarının ağırlıklarını sürekli taşırlar.
"Liyakat" yerine "Sadakat" öğesi hep ön planda tutulur.
"Meritokrasi" devre dışı kalır. "Gerontokrasi" ağırlık kazanır.
Ülkenin en önemli sorunu mesela prostat sorunundan daha önemli olamaz.
Parti içinde kanatlar bulunmaz.
Aile büyüğünün kanadı altında olmak herkese yeter.
"Numan Kurtulmuş Olayı" bir laboratuar çalışmasındaki gibi "Aile partisi" olgusunu tüm toplumun enine boyuna anlamasını sağladı.
İş işten geçebilir
Aslında bu vesile ile belki "Aile şirketi" olgusunun da, aile partileri gibi irdelenmesi gerektiği noktasına gelebiliriz.
Sadece evlat veya damat olmanın ille de yeterli olmak anlamına gelmediği gerçeği ile aile şirketlerinin belirli vadede mutlaka karşılaştıklarını ve bazen bunu anlamanın iş işten geçtikten sonra gerçekleştiğini de görürüz.
Yöneticilerin başarılı olmak yerine aile fertlerinden bazıları ile yakın olmayı daha önemli gördüklerini falan da, bu vesile ile gözlemleriz.
"Kurucu babalar"ın yaratıcı güçlerinin bu şekilde nasıl yok edildiğini de, akıl ve hesap yerine duygusallığın egemen olması durumundaki kurumların nasıl erime sürecine girdiklerini de, görmüş oluruz.